Dün akşam gidip bilet bulamadan eve geri döndüğümüz "American Sniper" filmini bugün görmek nasip oldu.
Filmin konusu ABD keskin nisancilarinin en çok kayıtlı "imha" başarısına sahip Chris Kyle'nin hikayesi. Irak'ta 4 dönem görev yapan Kyle görevini tamamladıktan sonar zamanını kendisinin de içine sürüklendiği ama savaşıp siyrildigi PTSD (post traumatic stress disorder) den çeken emekli askerlere yardım etmeye adamıştı. Ve maalesef böyle bir hasta tarafından da öldürüldü.
Film çok etkileyici, grafik sahnelerin yanında insani psikolojik olarak ta çok etkiliyor. Muhteşem bir film. Beni etkilemesi belki silah tutmuş ve strees altında neler olabileceğini his edebilmemden dolayı olabilir ama eşimi de çok etkiledi ve bayaa da ağlattı.
Bundan 1 sene evvel 19 Ocak 2014 tarihinde "12 years a slave" adlı filmi tavsiye etmiştim ve Oscar kazanacağından emindim. İki ana nedenden dolayı:
Bir - gerçekten çok iyi bir filmdi.
İki - ABD'nin içindeki gittikçe derinleşen kendi geçmişi ile hesaplaşma hissinin mantık dışına çıkmasının bir sonucu olarak bu konuları işleyen herhangi bir filmin iyi veya kötü olmadan ödül almayı garantiledigine emin olmamdandi.
Ancak bu sene kesinlikle Oscar almaya layık olduğuna inandığım bu filmin şansının o kadar büyük olmadığına inanıyorum.
Bunu da sebebi "12 years a slave" filminden aşağı kalmamasına rağmen yukardaki ikinci şıkkı manipüle edecek "Selma" filminin de aday olması. (Bir de henüz seyretmedim ama Birdman ve Whiplash'in da çok iyi olduğunu işittim.)
Ayrıca Clint Eastwood'un da bu filmin yöneticisi olması ve Obama'yi tanrı olarak kabullenmiş Hollywood mafyasının bu duruma ne kadar hoş baktığını da hesaba katarsak.
Tabii bir de ABD düşmanı aşırı solun bu filmi ve ABD askerlerini karamalarinin da zaten satılmış olan Hollywood mafyasini da etkileyeceginden eminim. Michael Moore gibi Neo Nazi ruhsuzlarinin tepkilerine bakmak zaten yeterli.
Umarım bu ülke silkinip kendisini içten kemirmekte olan bu progresiv-liberal rejim ve ajandadan kurtulur. Yoksa ...
