shomer shabat

Çarşamba, Mayıs 17, 2017

ASKER AC KALMA!

bs"d

Evet dış görünüşümüz, davranışlarımız kaba, sesimiz yüksek olabilir. Ama o kabuğun altında yatan kalbimiz o kabuğa can veren ruhumuz kökü gibi (נשמה שנתת) saf ve sadece merhamettir, iyidir.
Yeruşalayim'de bir lokanta kapısında: "Asker, eğer yeterince paran yoksa ve karnın açsa, çekinme Liron ve Şalom'a sor. Ne kadar eksikse biz tamamlarız"
מי כמוך כישראל



Pazar, Mayıs 07, 2017

EINSTEIN VE TANRI

bs"d


ELİ KOHEN VE PESAH

bs"d


Eli Kohen hakkindaki bu ufak hikayeyi ölüm yıldönümü olan önümüzdeki Cuma günü yazmayı düşünüyordum ama vaktim olmayabilir diyerek elime geçen ilk fırsatta ileteyim dedim:

Hikaye Pesah bayramı sırasında Yated Neeman gazetesinde yayınlandı. Anlatan kişi Suriye'den İsrael'e göç etmiş Suriye asıllı bir bayan. 
"Babam Şam'da Al'Hamidiya adlı pazar yerinde esnaftı. Mücevher işleme aletleri satardık. 1962 senesi Pesah'ının hol ha'moed günlerinden birinde dükkanımıza Eli Kohen geldi. Tabii o zamanlar Kemal Amin Tahabet diye biliniyordu. Bu Suriye'deki ilk senesiydi. O zamanlar küçük bir kızdım ve Eli Kohen'in babama yaklaştığını ve "Yosef bey çok açım acaba yiyecek bir şeyin var mı?" diye sorduğunu hatırlıyorum. Babam "Kemal bey, biz Yahudiler için Pesah bayramı şimdi, o yüzden elimizde ekmek veya pide yok, sadece Matza var" diye cevap verir. Bu önemli müşteri bu kelimeyi ilk defa duyduğunu belirtir bir şekilde "Matza mı? Nedir, hiç duymadım. Ver bir parça bakayım neymiş. Yeterki açlığımı bastırsın." der. Ve Eli Kohen'in eline aldığı Matza ile bir köşeye gittiğini kendi kendine sessizce bir kaç kelime söyleyip Matza'yı yediğini hatırlıyorum."

Benim de Kal'da yanımda oturan 70'lerinde bir dostum var. Moşe Sa'ade. Kendisi Şam'da bir manifaturacı dükkanında çalışırken Eli Kohen onlardan defalarca alış veriş yapmış. Yakalandığında evinde o dükkanın faturaları bulununca mağaza sahibi ve tüm çalışanlar iki ay hapiste soruşturmaya tabii tutulmuşlar.

Artık naaşını İsrael'e getirmek mümkün olmalı. Son olarak aralarında eşimin amcasının da olduğu bir heyet ABD'den Esad ile görüşmek üzere gittiklerinde bu ricaları red edilmişti. (2006)
Eretz Israel topraklarına getirilip ebedi istirahatine erişmesi ümidi ile Yiyhe zihro Baruh...

Salı, Mayıs 02, 2017

KURBAN PSİKOLOJİSİ -- KALMADI ARTIK

bs"d

Başyazar İvo Molinas'ın aşağıya eklediğim son makalesinin son bir kaç paragrafına takıldım:

Makale bilgilendirici ama:

İvo Molinas'ın yazısındaki bazı tespitlerini sadece halen İsrael'i ve İsrael'li yeni nesili anlayamamış olmasına bağlamıyorum. Sebeplerden biri de bu olabilir ama bunu yanında da ille de iflas etmiş liberal (neo-liberal diyelim) dünya görüşünü savunma yollarını arama çabası yatmakta kanımca.

Şoa'nın Yahudi zihninde ve bilinç altında yarattığı etkiyi yeni İsrael nesillerine yüklemek işin kolay yolu. 
Kurban zihniyetinden bahs ediyorum.

Yeni nesil Israellileri anlayabilmek için Hamas'ın İbranice yayını Ha'Aretz ve Fatah'ın İngilizce sesi NY Times'ı izlemek hiç bir işe yaramaz. Yeni nesil ve geleceğin yöneticilerini sosyal medyada ve İbranice takip etmek gerekiyor.

Bugün artık Yahudiliğini ve İsrael bağlamında Yahudi milli heveslerini Şoa'nın anısı ile belirleyen bir nesil yok.Hatta bugünkü yönetici nesli de bu travmadan kendini kurtamış bir nesil. Başta Netanyahu olmak üzere neo-liberal solun nefret ettiği tüm liderlerimiz dahil.
Gerektiğinde bir elinde silahı diger elinde Tanah'ı tutan bir nesil var. 
Bu nesil Cuma akşamı Tel Aviv'in en popüler diskoteklerinden Gazze'nin kapısına çağrıldığında milli gururunun nerede yattığının bilincinde artık. Şoa bilincinden Yahudi bilincine yönelmiş bir nesil. Ve bunun Halaha'yı uygulamak veya uygulamamak ile bir bağlantısı da yok.
Bugün gençlerimiz İsrael'e Şoa travması yüzünden sıkı sıkı sarılmıyorlar. Bugün İsrael bir sığınak değil. O toprakların bizim yuvamız olduğu bilincini taşıyan, bu sorumluluğu hazm etmiş  gençlerimiz var artık. 
Şoa travması ancak halen kendini Diaspora parangalarından kurtarmanın sadece asimile olarak, genel toplumun bir parçası haline gelerek, o toplumun revaçtaki yeni dini "progressive neo liberalizm" ile kendine yön yaratarak olabileceğini sanan ve aynı zamanda da nostaljik olarak bağlılığını kaybetmeye kıyamadığı Yahudiliğini de bir şekilde muhafaza edebilmek çabasında olanların son iki tutanaklarından biri halinde.
Bugün Yahudi geleneklerinden kopmuş Diaspora Yahudileri için (özellikle bunu ABD liberal Yahudilerinde görmekteyiz) Yahudiliklerine olan ana bağları Şoa. Ve kendilerinin üstlerinden silkeleyemedikleri (veya silkelerlerse başka hiç bir bağları kalmayacağı için) bu travma kendilerinde ters tepki yaratıyor. Aynen İvo'nun da yazısında ima etiği gibi İsrael Devleti'ni bu travma yüzünden cesur adımlar (barış yolunda) atmaktan çekinmekle suçlamaya kadar varıyor bu.
Belki Şalom Gazetesi okuyanlarının bir bölümü Yahudi olmasa genel toplumda bu işlerdi.
Ama gerçeğin bu olmadığını artık İsrael'de 3 yaşındaki çocuklar bile biliyorlar.
İsrael kendi üstüne düşen tüm adımları, bazen akıllıca, bazen aptalca attı.
Bunu sağır Sultanlar bile biliyor İvo. 
Cümlenin sonuna da "olabilir" diye şüpheci bir üslup eklemek te, kendisinin de bildiği bu gerçeği hazm edememenin dayanılmaz ağırlığını gösteriyor.
Diaspora Yahudiliği'nin Yahudilik ile olan bağlantısının biri Şoa diye yazdım yukarıda.
İkincisi de bildiğimiz "börekas" veya Aşkenaz iseniz "Kişke".

Makale için:
http://www.salom.com.tr/haber-102879-holokost_gercekleri_ve_kurban_psikolojisi.html#comments

TZADİKLERİN MEZARLARI

bs"d

Bunu aslında Yom Ha'Zikaron'da yazacaktım ama vaktim olmadı.
Halen o atmosferin içinde olduğumuzdan uygun olacaktır:

Kol Torah Yeşivası'nda bir öğrenci Rabbi Şlomo Zalman Auerbach'a gelir ve Galil bölgesindeki bazı Tzadiklerin mezarlarını ziyaret etmek için izin ister.
Rav "Yeşiva'da kal ve öğrenmeye devam bu daha iyi" diye cevap verir.
Öğrenci "Tzadiklerin mezarları başında dua etmek için hiç mi zaman yok?" diye sorar.
Rav "Tzadiklerin mezarları başında dua etmek için kuzeye (Galil'e) gitmeye gerek yok. Ben böyle bir ihtiyaç hissettiğim zaman Har Hertzel'e [Yahudileri ve Israel'i savunma savaşlarında hayatlarını kaybeden askerlerimizin yattıkları yer] Kiduş Ha"Şem ile kaybettigimiz askerlerimizin mezarlarina giderim."
Related Posts with Thumbnails