shomer shabat

Perşembe, Aralık 28, 2017

ÖZÜMÜZÜ ORTAYA ÇIKARTMAK -- RABBİ YİTZİ HURWİTZ

bs"d



ALS hastalığı ile mücadele veren Rabbi Yitzi Hurwitz'ten bu hafta.
Aklınızda bulundurun; bu yazıyı özel bir kompüterde gözleri ile yazıyor. Çok büyük bir çaba sarf ederek.


************************************************************************************************

Bu haftaki Peraşamız Vayehi'de Yaakov vefat etmeden evvel çocuklarını kutsar. Yehuda'ya "Yehuda kardeşlerin seni meth edecekler" der. Raşi "Yaakov Reuven, Şimon ve Levi'yi eleştirdikten (azarladıktan -sitem ettikten) sonra Yehuda kendisinin de azarlanacağından korkuyordu ve Yaakov da bunu anlamıştı" diyor. Bu yüzden Yehuda'ya "kardeşlerin seni meth edecekler" der. "Senin eliştirilmen gerekmiyor, tam tersine sen meth edileceksin" anlamında.

Tora'daki her satır değişik mertebelerde anlam taşımaktadır. Bu satırlarda Ha"Şem'e daha anlamli şekilde ibadet etmemizi sağlayacak ne şekilde daha derin anlamlar bulabiliriz? Raşi'nin açıklamasından bu sözlerin Yehuda'ya Yaakov'un Reuven, Şimon ve Levi'ye daha evvelki sözleri sonrasında onlara bağlantılı olarak söylendiğini anlıyoruz. 

Reuven annesi Lea tarafindan adlandırılmıştı. Reuven "Ra'a" "gördü " kelimesinden gelmekte, Lea'nın da dediği "Ha"Şem benim utancımı gördü" cümlesindeki gibi. Reuven Ha"Şem ile görüş mertebesinde irtibat kurduğumuzu belirttigimiz Şema duasının ilk paragrafını sembolize etmekte. "Görmek" duymaktan çok daha kuvvetli bir duyudur. Bir şeyi gözlerimiz ile gördüğümüz zaman kimse bize gördüğümüzün gerçek olmadığına inandıramaz. Ha"Şem ile bu "görme" mertebesinde ilişki kurduğumuz zaman, bu ilşki en kuvvetli şekli ile belirmekte. Sevgi yolu ile. Bu yüzden de Şema duasının ilk paragrafında "ve O'nu, Ha"Şem'i seveceksin" demekteyiz. 

Şimon ıse "şema" "duymak - işitmek" kelimesinden gelmekte. Lea ona Şimon adını verir "çünkü Ha"Şem benim sevilmediğimi duydu". Simon da Sema duasının "Ve'aya" diye başlayan ikinci paragrafını sembolize etmekte. Bu paragrafta Ha"Şem ile olan bağlantımız O'ndan korkumuz şeklinde belirtmekte. "Ve duyduğun zaman" diye başlayıp "dikkat et yanlış olarak yönlendirilirsen" diye devam eder. Burada görmekten daha aşağıda bir mertebe olan "duyma - işitme" duyumuz ile ilişki kurmaktayız. 

Levi "yilave" "eşlik edecek" kelimesinden gelmekte. Lea "bu sefer kocam bana eşlik edecek" der. Levi Şema duasından sonraki "emet ve yatziv" (Aşkenaz şekli ile) diye başlayan  ilk paragraf ile ilişkili. Sıralanan 15 sıfattan sonra "bu bizimle sonsuza kadar olacak" diye ediyor. "Bu" Tora'yı ifade ediyor. Bizi Ha"Şem'e bağlayan Tora'mızı. 

Bu üç adım birazdan varacağımız Amida duasına, Ha"Şem karşısında kendimizi yok derecesine indirmiş bir sekilde O'na hürmet ettiğimiz duaya, ağzımızdan ses çıkmayacak kadar etkisiz hale geldiğimiz duaya bizi hazırlamakta. "Ha"Şem dudaklarımı aç, ağzım Sana övgülerimi sunsun" diye başlarız, çünkü eğer kendimizi bu an için gerektiği gibi hazırlamış isek konuşamayacak bir durumdayızdır. 

Yehuda "ode", "teşekkür etmek, övmek, kabullenmek" kelimesinden gelmekte. Lea'nın "bu sefer Ha"Şem'e teşekkür edeceğim" dediği gibi. Teşekkür etmek, övmek, kabullenmek karşındaki tanımayı gerektirir ve bunun için de alçak gönüllülük gereklidir. Yehuda, Ha"Şem'in önünde durduğumuz, O'nun tek gerçek olduğu, bizim var olmadığımız  Amida duasını sembolize eder. Bu yere de daha evvel Reuven, Şimon ve Levi'nin hazırladıkları adımlar ile varırız. Ha"Şem'in önünde tamamen bir yok olarak durmaktayız.

Ha"Şem'in önündeki hiçbir şey olma durumu Neşama'nın (ruhumuzun) doğal durumudur. Yahudi'nin özündeki durum. Sadece hayvansal nefsimiz, fiziksel varlığımız, dünyamız ve karanlık sürgün bizim bu özümüzü kaplamakta. Ancak zaman zaman bu özümüzü ortaya getirebiliriz, Amida duası da bu zamanlardan biridir. 

Bir Yahudi'nin bu özüne ulaşabileceği diğer bir yol dünyanın üzerinde durduğu üç şeydir: "Tora, dua ve iyilik yapmak."

Reuven Şema duasının ilk paragrafı olan Ha"Şem'i sevmek ile bağlantılı dedik. Ha"Şem'i sevmek her Yahudi'yi sevmenin çekirdeğiidr, çünkü her Yahudi'nin özü Ha"Şem'in bir parçası olan nesamasıdır. Her türlü iyilik yapmanın kökü sevgidir. İlk adım olan Reuven, iyilik yapmak.

Şimon Şema duasının ikinci paragrafı olan Ha"Şem'den korkmak, saygu duymak ile bağlantılıdır dedik. Dua Ha"Şem önünde korku ve saygı ile durmak, O'nun yüceliğini ve müthisliğini idrak etmektir. İkinci adım olan Şimon, dua etmek.

Levi ise Sema duasının ardından gelen Tora ile ilgili olan paragraf ile bağlantılıdır dedik. Tora öğrenimi ile Ha"Şem'e bağlanır ve onunla bir oluruz. Ha"Şem ile olabilecek en büyük bağlantımız Tora öğrenimi yolu iledir. Ha"Sem ve Tora birdir ve Tora öğrenip, anladığınız zaman O'nu kim olduğunuzun bir parçası yapmaktasınız. Üçüncü adım olan Levi , Ha"Şem'e Torah öğrenimi yolu ile bağlanmak. 

Bu ilk üç adım bizim içimizdeki bensizliğimiz - egomuzdan arınmış halimiz - olan Yehuda'yı, her Yahudi'nin özü olan şeklimizi, ortaya çıkartırlar. Yehuda adından gelen ismimiz Yahudiler değil midir?

Başta sözünü ettiğimiz satırlar "elin düşmanlarının ensesinde olacak" diye devam ediyor. Özünüz parladığı zaman bütün dünya sizlerden etkilenecek anlamında. Bilgelerimizin dediği gibi, "Sesimiz Yaakov'un sesi olduğu zaman, ibadethanelerimizde, Tora öğrenimi yapılan mekanlarda sesimiz çıktığı zaman Esav'ın ellerinin bizim üzerimizde bir kuvveti olmayacak." Tam tersine bize karşı olacaklarına Ha"Şem'e hizmette bize yardımcı olacaklar.

Yaptığımız iyilikler, Tora öğrenimimiz ve dualarımız özümüzü ortaya çıkartsınlar, dünyayı etkiliyelim, o kadar ki ışığımız o kadar parlasın ki, Maşiah ortaya çıksın ve bizeri kutsal topraklarımıza ulaştırsın. 

En yakın zamanda, vakti geldi.

Şabat Şalom


Cuma, Aralık 22, 2017

ŞALOM KAPATILSIN!

bs"d



İşte Şalom'un gerçek yüzü.

Başlık değil yorum bu.
Aynen Akit gazetesi gibi.
"BM'nin Kudüs kararı net: Kudüs Israil'in başkenti değil.

Trump'ın kararı zamanındaydı veya değildi meselesi değil burada tartışılan.
Beni bilenler yazdıklarımı okuyanlar bilirler, çok sıcak bakmamıştım bu karara. Ama Israel'in Baskenti'nin neresi olduğuna ne Trump ne de başkası karar verebilir. Israel'dir tek söz sahibi.

Bizim kendilerini aydın olarak gören Yahudi kılıklıların dün BM'in aldığı karardan (beklenen bir karar) ne kadar haz duyduklarını attıkları twitlerden vs sezgilemiştim. 
Ama bu kadar utanmaz ve alçak bir şekilde bunu manşet yapmalarını da beklemiyordum doğrusu.

Beş kuruşluk Yahudi gururları kalmamış bir grup.

Bu utanç yayınını kapatmanın zamanı geldi de geçiyor bile.

ŞALOM KAPATILSIN!

YEHUDA - YOSEF KARŞILAŞMASI -- RABBİ YİTZİ HURWİTZ

bs"d


ALS hastalığı ile mücadele veren Rabbi Yitzi Hurwitz'ten bu hafta.
Aklınızda bulundurun; bu yazıyı özel bir kompüterde gözleri ile yazıyor. Çok büyük bir çaba sarf ederek.

************************************************************************************************

Bu haftanın Peraşa'sı "Ve Yehuda ona (Yosef'e) yaklaştı" diye başlıyor. Yehuda ve Yosef'in bu yüzleşmeleri bu haftanın Peraşa'sı ile başlıyor ve Maşiah zamanında Yosef ve Yehuda'nın birleşmesini anlatan Haftara ile bitiyor. "Kulum David onlara hüküm edecek... Ve kulum David sonsuza kadar onların Başkanı olacak." David, Yehuda kabilesinden gelen Kral ve Maşiah'ın atası ikisinin de sembolü. 

Yehuda ve Yosef'in bu yüzleşmeleri Perasa'daki hikayeden çok daha derin ve anlamlı. İki dünya görüşü birbiri ile çarpışıyor ve sonunda Yehuda'nın yaklaşımı kazanıyor. Nedir bu iki yaklaşım?

Zohar bize Yehuda'nın Yosef'e yaklaşmasının "geula" (kurtuluş) ve "tefila" (dua) gibi bir birlerine yakınlığı hatırlattığını söylüyor. Her sabah Tefilasi'nda Amida'dan hemen evvel geula ile ilgili bir mısra söyleriz. "İsrael'i kurtaran Ha"Şem, Sen kutsalsın." Ve hemn ara vermeden Amida duasına başlarız. Kurtuluş ve dua birbirlerine bağlıdırlar. 

Zohar'ın bu açıklamasında bir problem var. Ters bir sıra izlenmekte. Kabala'ya göre Yosef kurtuluşu, Yehuda da duayı simgelerler. Peraşa'da Yehuda Yosef'e yaklaşıyor, yani kurtuluş (Yosef) yerinde duruyor ve dua (Yehuda) ona yaklaşıyor. Kurtuluş daha üstün bir pozisyonda. 

Yosef tam manası ile bir Tzadik. Onun görevi dünyaya ışık olmak ve dünyaya ilham vermek. Dünyayı yukardan müthiş bir ışık ile aydınltarak insanları iyi olmaya şevklendirmek onun görevi. Ama problem maalesef dünyayı değiştiremiyor, ışık kaybolduğu an dünya yine eski haline dönüyor. Bu kurtuluşun yukardan gelen ışık yolu ile olduğu fikri.

Yehuda ise Kral. Karlın görevi halkına hizmet etmek, dünya ve sorunları ile burada uğraşmak, insanları iyi yöne çevirmeye çalışmak. Bu şekildeki bir değişim gerçektir ve kalıcı olur. Bu da dua fikrinin temelidir. Aşağıdan yukarıya doğru Ha"Şem'e hizmet etmek. 

Hangisi daha önemli? Yukarıdan bir ışık olmak mı, yoksa aşağıdan yukarıya doğru değişimi sağlamaya çalışmak mı? Yosef'in yolu mu, Yehuda'nın yolu mu?

Bu iki fikrin her birinin kendince olumlu yanları var. Yehuda'nın yolu gerçek ve kalıcı bir değişime neden oluyor, ancak aşağıdan yukarıya doğru olduğu için limitlidir. Bir yere kadar kişi kendi kuvvetleri ile yükselebiliyor. Yosef'in yolu ise yukarıdan gelen bir ışık olduğu için limitsizdir ancak kalıcı bir değişime neden olamıyor ancak limitsiz mertebelere yükselmeye yardımcı olabiliyor. Bu iki yol birlikte çalıştıkları zaman hem kalıcı bir değişim, hem de limitsiz bir yükselme yaşanabiliyor. Nasıl birlikte işleyebilir bu sistem? Ve sonuçta hangi yol ana yol, hangisi bu ana yola destek olan yoldur?

Yosef ve kardeşlerin hikayelerine bir defa daha bakarsak bu konuya bir açıklık getirebiliriz. 

Yosef'in rüyasında kardeşler tarlada topladıkları sapları demet haline getirmekteler, yani dünyada alttan yukarı doğru bir çalışma sembolize edilmekte. Sonra bu demetler Yosef'in demeti etrafında bir halka oluşturuyorlar ve ona eğiliyorlar. Yani kendi çabaları kadar erişebilecekleri yere erişiyorlar ve şimdi bir üst seviyeye çıkmalarında Yosef'in onlara yardımcı olmasına ihtiyaçları var. 

Yosef'in yaklaşımı Yehuda yolunu seçenleri bir üst düzeye çıkmalarına yardımcı oluyor. Aynı zamanda aşağıdan yukarıya yapılan çaba o kadar kuvvetli ki, Yosef te bundan kazançlı çıkıyor. O da daha yükseklere varabiliyor. 

Yosef Yehuda'ya bir başka yolla da yardımcı oluyor. Kardeşler Binyamin'i Misir'a getirdiklerinde Yosef onların torbalarını tahıl ile dolduruyor ve Binyamin'in torbasında gümüş kadehini saklıyor. Bu olay onların tekrar Yosef'in huzuruna gelmelerine ve Yehuda ile Yosef arasındaki yüzleşmeye neden oluyor. Yosef'in Binyamin'in torbasında gümüş kadehi saklaması onları tekrar huzuruna getiriyor. Yani yukarıdan (Yosef) gelen motivasyon onları Yehuda'nın yaklaşımını seçmeye yönlendiriyor ve sonucunda Yosef'in huzuran gelip limitsiz mertebelere erişebiliyorlar. 

Bunun başarılı olması için işin püf noktası saklı, gizli olması, aynen Yosef'in gümüş kadehi gibi. Kişi yukardan motive edildiğini bilemez. Kendi çabası olarak hissetmeli bunu. 

Bu Talmud'daki ünlü tartışmaya benziyor. Tora öğrenimi mi, Mitzvaları uygulamak mı daha önemli? Talmud'un vardığı sonuç "Tora öğrenimi daha önemli çünkü sonuçta bu öğrenim seni Mitzvaları uygulamaya yönlendirecek". Bu biraz ironik, çünkü sonuçta denilen Tora öğreniminin önemi seni Mitzvaları uygulamaya yönlendirmesi yüzünden. Tora zaten Mitzvalar için var. Üstüne üstlük Mitzvaları anlamak ve doğru şekilde uygulamak için yapılan Tora öğrenimi daha da değer kazanmakta. 

Yosef Tora'yı yukarıdan parlayan bir ışık olarak sembolize etmekte. Yehuda aşağıdan yukarıya dünyayı yönlendiren mitzvaları sembolize etmekte. Sonuçta Tora (Yosef) Mitzvaları (Yehuda) uygulamamız için var. 

Yehuda Yosef'e yaklaştığında ona "lütfen kulunuzun size bir kaç kelime söylemesine izin verin... Çünkü siz Paro gibisiniz" diyor. "Bana sana ulaşmamda yardımcı ol, her nekadar kendini alçaltacaksan dahi, çunku şimdi sen bir Vezirsin ama bana yardım ettiğin zaman Paro gibi daha da yüksek bir mertebeye çıkacaksın" anlamında. Yosef'e daha üstün olduğunu değil, kendisine Yahuda yolu için yardım etmesinin Yosef'e daha fazla yardımcı olacağını söylemekteydi. 
Yani kurtuluş (geula) duayı (tefila) daha yüksek bir mertebeye taşımak için gerekli, Tora öğrenimi de Mitzvaları daha yüksek mertebede uygulayabilmemiz için gerekli. 

Maşiah geldiğinde Mitzvaların Tora üzerindeki değerlerini, aşağıdan yukarı doğru olan çalışmanın değerini daha iyi görebileceğiz. Yehuda Yosef'in üzerinde, Kral David'in hanedanının, Maşiah'ın atasi Yehuda'nın hükmünde hepimiz birleşeceğiz.

En kısa zamanda...

Şabat Şalom

Çarşamba, Aralık 20, 2017

BİR ZAAF MESELESİ

bs"d



Benim bir zaafım var:
Büyükada.

Zamanında emekli olunca orada ufak bir ev alıp en azından senenin yarısını (boş olan yarısı) orada geçirmeyi planlıyordum. Ama tabii bu bir hayal olarak kalacak. Gittikçe uçurum büyüyor. Ulaşmam imkansızlaştı.
Aileme bıraktığım tek bir vasiyet var: Öldüğüm zaman İsrael topraklarına gömülmek. Orada da yaşamaya layık olamadım bari orada yatayım :-)
Ama bazen acaba diyorum, imkan olsa Büyükada'da gömülmeyi istesem mi?
Tabii orada Yahudi mezarlığı yok ama olsaydı büyük ihtimalle ikinci tercihim olacaktı.

Ya şu çınarın dibine, ya da şu yokuşun başına...



Salı, Aralık 19, 2017

GENÇLERİMİZİN YÖNÜ SESSİZ HOLOKOST'A KURBAN OLMAK MI?

bs"d


Özellikle ve öncelikle Diaspora için geçerli bir gerçek:
Yahudiliğin bir nebze dahi varlığını Diaspora'da sürdürebilmesi için ne Siyonizm, ne tiyatrolar, ne de - evet üzgünüm ama - börekaslar bir işe yarayacaklar.
Tek çare Tora temelli Yahudi eğitimi.
20 inci yüzyılın başlarında ve ortalarına doğru New York'ta yirmi bin (20,000) Türkiye asıllı Yahudi varken sadece iki bin (2,000) Suriye çıkışlı Yahudi mevcuttu.
Bugün Türkiye Yahudileri'ni cımbızla ararken (genelde 3 üncü nesil tamamı ile asimilie olmuş) iki bin Suriye Yahudisi yüz bin (100,000) üstünde nüfusa sahip.
Tek ve en baş neden ise Tora'ya bağlı kalmaya itinat etmelerinin yanında 1950'lerde cesur iş adamlarının ellerini ceplerine atarak cemaatin geleceğini garantiye alacak okulun temelini atmaları. Bugün Suriye cemaati içinde onlarca okul mevcut.
Ama hepsi bir iş adamının, Isaac Şalom'un (alav ha'şalom) insiyatifi ile.
Israel'den sonra en büyük Yahudi toplumu ABD'de.
Süratle eriyen, gönüllü bir şekilde sessiz Holokost, asimilasyona kurban giden bir toplum.
Türkiye'den ayrılıp ABD'ye göçen gençleri de anında yutacak olan bir Holokost.
Maalesef Yahudiliğe otentik kaynaklar yolu ile bağlanmaktan gözleri korkutulmuş bu gençleri ABD'de üniversitelere yollayan anne babalar durumun farkında değiller.
Buraya yazıyorum.
Bu gençler eriyip gidecekler.
ABD ve Kanada bir kurtuluş yolu olabilirler ama daha acımasız bir girdap bekliyor burada.
Tora'dan uzak kaldıkça çare yok. Açık bir şekilde sergileniyor bu.
İsrael care mi?
Kesinlikle ABD ve Kanada'dan çok daha garantili. İsrael'de yaşanan dinamikler ile, genel toplumun Yahudiliğe verdiği önem arttıkça gelecek çok daha parlak.
Bir yerde, bir kenarda Tora'nın ışığı onları saracaktır.
ABD ve Kanada gibi yerlerde artık buna imkan çok, çok az.
Tabii daha evvel bu ışığın kanatları altına girmek amacı ile veya bu imkana açık görüş ile gelmiyorsanız.
Yukarda sözünü ettiğim Suriye cemaati merkez okulu Magen David Yeşivası'nın Hanuka klibi:

https://vimeo.com/247900593

Cuma, Aralık 15, 2017

KARANLIĞIN KENDİSİNİN PARLAMASINI SAĞLAMAK -- RABBİ YİTZİ HURWİTZ

bs"d



ALS hastalığı ile mücadele veren Rabbi Yitzi Hurwitz'ten bu hafta.
Aklınızda bulundurun; bu yazıyı özel bir kompüterde gözleri ile yazıyor. Çok büyük bir çaba sarf ederek.

*****************************************************************************************************************
Talmud bize Hanuka mumlarının yakılması ile ilgili mitzvayı şu şekilde anlatıyor: Şamay'ın okulu "ilk gece 8 mum sonraki geceler birer tane azaltarak yakılır" Hilel'in okulu "ilk gece 1 mum yakılır, daha sonraki geceler birer mum ekleyerek yakılır" diyor. Şamay'ın sunduğu neden bunu Sukkot bayramında ilk gün 13 daha sonraki günler 1'er tane azaltarak kurban yapılması. (İlk gün 13, ertesi gün 12 ve böyle devam ederek.) Hilel'in sunduğu neden ise kutsallıklarda her zaman yukarıya doğru hareket edilir, yani arttırarak, azalarak değil. 

Hanuka ışıklarının Sukkot'ta sunulan kurbanlarla alakası nedir ki? Diğer bir taraftan da Hillel'in Şamay ile ikinci neden olan kutsallıklarda arttırılma konusu olmasa Sukkot'ta sunulan kurbanlarla kurduğu ilişkiye katıldığı havası da var. Sukkot'un Hanuka ile alaksı nedir?

Sukkot ve Hanuka'nın ikisinin de 8 er günlük bayramlar olması nedenini öne çıkartacak olanlar vardır. Eğer bu işe neden 8 günlük bayram olgusunu anlamamız gerekiyor.

Hanuka bayramı Bet Ha"Mikdaş'taki 7 kollu şamdan ile ilgili bir mucizenin olmasından dolayı kutlanmakta. O zaman neden 8 mum -ışık ve 8 gün bu bayram?

Şamdanın ışıkları ile Sukkot'ta kurban olarak getirilen boğaların karşılaştırılması biraz garip. Bet Ha"Mikdaş'ta sunak taşı diasrıda avluda idi. Menora - şamdan ise daha kutsal bir yer olan içerideki salonda idi. Bu da bize Menora'nın daha kutsal olduğunu belirtiyor. Hatta Aaron Ha'Kohen Menora'yı yakması emrini aldığında ona onun bu işlevinin dışarda kurbanları sunmakta olan 12 kabilenin reislerinden daha kutsal olduğu söylenmişti. Menora'nın yakılması, kurban getirilmesinden daha önemliydi. O zaman Menora'nın ışıkları ile kurbanlar neden karşılaştırılıyorlar?

Ayrıca Talmud bize Hanuka mumlarının güneş batımında yakılması gerektiğini söylüyor. Ama Bet Ha"Mikdaş'ta Menora güneş batımından bir saat ve 15 dakika (parça) evvel yakılırdı (Plag Minha). Eğer Hanuka'da yaktığımız mumlar Bet Ha"Mikdaş'taki Menora'nın yakılmasını sembolize ediyorlarsa, neden aynı zamanda yakılmıyor? Neden özellikle güneş batınca yakıyoruz? 

Hanuka mumlarının asıl amacı karanlığı aydınlatmaktır. Hanuka mucizesi Yunanlıların Bet Ha"Mikdaş'ı mundar etme çabaları ve özellikle Kohen Gadol'un mühürünü kırarak saf zeytin yağı bırakmama çabaları ile yarattıkları karanlık bir devreden sonra vuku buldu. Şişeleri kırıp, yağları dökmediler. Sadece o yağların saflığını kirletmek için mühürleri kaldırdılar. Bundan da Yunanlılar için bu yağları kirletmenin Bet Ha"Mikdaş'ı kirletmekten daha önemli olduğunu görüyoruz. Amaçları neydi?

Yunanlılar bizi fiziksel olarak imha etmek istemediler. Bizim Ha"Şem ile olan bağlantımızı kopartmaktı onların amacı. Yahudiliği tutmamız ile bir problemleri yoktu. Yahudi kalın istediğiniz için, Ha"Şem istiyor diye değil. Yağ bu konuda bir semboldu. Ruhani saflık ve kirlilik mantık çerçevesinde hiç bir anlam taşımıyor. Sadece Ha"Şem öyle dedi diye bu kurallar takip ediliyor. Bunu da Yunanlılar kabul etmemekteydiler ve işte bunu imha etmek onların asıl amaçlarıydı. Tabii bu konuda hükümler vermeye başladıklarında durum Yahudiliğe karşı top yekün bir savaş haline döndü. 

Bu yüzden de Kohen Gadol'un mühürünü taşıyan o yağ kavanozunu bulmamız bu kadar önemliydi. Bir parçamız her zaman Ha"Şem ile bağlı idi ve bunu kopartmak imkansızdı. Buydu o kavanozun simgelediği. 

Her birimizi Neşaması (ruhu) var. Bu Ha"Şem'in bizler içindeki bir parçası. Neşamanın 5 bölümü vardır. En yükseği "yehida" olarak adlandırılır ve Ha"Şem ile birliktir bu parça. Ha"Şem'in bu dünyaya olan ilişkisi değil, çok daha yüksek bir mertebede var oluşun da arkasında bir yerde. Neşamanın bu parçası olumsuz hiç bir etkiye maruz kalamaz, tam tersine bu parçaya dokunduğumuz zaman, bu parçayı işleme sokabildiğimiz zaman etrafimızı, dünyamızı inanılmaz bir ışık ile doldururuz. Karanlığı yok eden bir ışık değil, karanlığın parlamasını sağlayan bir ışık. 

Bu da 8 rakkamı ile sembolize edilir. Kabala ve Hasidut öğretisinde bilindiği gibi 7 rakkamı var oluşu, 8 ise var oluş ötesini simgeler. 

Şimdi Hanuka'nın neden 8 gün olduğunu ve Hanukiya'nın neden 8 ışık taşıdığını anlayabiliriz. Çünkü Hanuka bizim Ha"Şem ile olan var oluş ötesi ilişkimiz üzerine, karanlığın kendisinin parlaması üzerinedir. 

Sukkot ta 8 gündür, çünkü Sukkot bayramı da Ha"Şem ile var oluşun ötesinde ilişkimizi işlemekte. Bu da özellikle sunulan kurbanlardan anlaşılmakta. İlk 7 gün boyunca 70 milleti temsil eden 70 kurban sunulur. Bu var oluşu simgeler ve bu kurtbanlar yolu ile karanlığı iten ışık saçılır. Bizi rahatsız etmedikelri ve Ha"Şem'in isteiklerini yapmamıza olanak verdikleri durumdur bu. 8inci günde ise sadece 1 kurban getiririz. Bu kurban bizim Ha"Şem ile olan özel ilişkimizi simgeler. Var oluşun ötesindeki ilişkimizi. Yehida mertebesindeki ilişkimizi. Bu şekilde de dünyayı karanlığın kendisinin parlamasını sağlayarak etkilemekteyiz. Tüm diğer ulusların bizlere yardımcı olmalarını sağlayarak. 

Bu 7 ve 1. 7 bu dünyada ve 1 var oluşun ötesinde.

Bu yüzden de Sukkot bayramında Suka içinde 7 gün bulunuruz ve 8inci gün Suka'da bulunmakta hiç bir mitzva yoktur. 7 gün boyunca Suka içinde olarak Tanrısal enerji ile çevriliyiz ancak bu enerjiyi tam olarak özümsememkteyiz. 8inci günde ise "yehida"miz ile irtibat içine gireriz ve bu Tanrısal enerjiyi içimizde özümseriz. Artık Suka'nın sağladığı etkiye ihtiyacımız kalmamıştır. 

Hanuka mumlarını da güneş batımında yakmamızın sebebi de budur. Amacı karanlığı aydınlatmaktır. Ama nereye kadar? Talmud bize bunun insanların çarşıdan evlerine dönmelerine kadar, Tarmudai'lerin çarşıdan dönmelerinin bitmesine kadar der. Tarmudailer en alçak insanlardı. İsminden de anlaşılacağı gibi Tanrı'yı inkar edenlerdi (İbranice'de baş kaldıran anlamındaki mered kelime kökünden gelen bir tabir). Hanuka'nın ışıkları bu en alçak mertebedeki insanları bile etkiler, onlarında tamamı ile iyi olup Ha"Şem'e bağlanmalarını sağlar. Bu kıvılcımı yakar. 

Hanuka'nın ışıkları bu sürgünün karanlığını da ışığa çevirsin ve Maşiah'ın gelişini hızlandırsın.

Vakti geldi.

Şabat Şalom

Cuma, Aralık 08, 2017

YOSEF'İN RÜYALARI -- RABBİ YİTZİ HURWİTZ

bs"d



ALS hastalığı ile mücadele veren Rabbi Yitzi Hurwitz'ten bu hafta.
Aklınızda bulundurun; bu yazıyı özel bir kompüterde gözleri ile yazıyor. Çok büyük bir çaba sarf ederek.

*****************************************************************************************************************


Bu haftanın Peraşa'sı Vayeşev'de Yosef iki rüya görür ve bu rüyalarını kardeşleri ile paylaşır. İlk rüya: "tarlada demetleri bağlıyorduk ve benim demetim ayağa kalktı ve dik durdu, sonra sizin demetleriniz benim demetimim etrafında bir halka yaptılar ve ona secde ettiler". İkinci rüya: Güneş, ay ve 11 yıldız bana secde ediyorlardı".

Bu rüyaların ikiside sanki aynı mesajı veriyorlar. Eğer iki rüya da aynı ise Tora bize neden ikisini de anlatıyor? Aralarındaki en önemli fark, ikinci rüyada ek olarak Yaakov ve Bila'yi temsil eden güneş ve ay var. Sadece 11 kardeş değil Yaakov ve Bila da Yosef'e secde ediyorlar. Bu nokta için ikinci bir rüyaya gerek yoktu. Hepsi ilk rüyada anlatılabilirlerdi.

Miketz Peraşası'nda Paro iki rüya görür, ilkinde nehirden çıkan inekler, ikincisinde ise tek bir saptan büyüyen tahıl başakları. Onlar da aynı gibi duruyorlar. Ancak orada Yosef rüyaları açıklarken rüyanın tekrar edilmesinin nedeninin Tanrı'nın kararını yürürlüğe koymakta acele etmekte olması olduğunu söylüyor. Ancak Yosef'in rüyalarında bu şekilde bir açıklama yok.

İkinci rüyada yeni bir şey olduğu ima edilmekte. Bu rüyalardan alınacak dersler nelerdir?

Yosef'in rüyaları Ha"Şem'e ne şekilde hizmet edeceğimiz konusunda bize bir derstirler. İlk ders Yosef ve Paro'nun rüyaları arasında bulunan farklarda yatmakta.
Paro önce inekler daha sonra tahıl ile ilgili rüyalar görür. Tora'da tüm fiziksel varoluş 4 kategoriye ayrılmıştır. En alçak kategori "domem" denilen taşlar, kum vs gibi cansız varlıklar. Onların bir üstünde "tzomeah" dediğimiz bitki dünyası vardır. Bir üstlerinde " hay" olarak adlandırılan hayvan dünyası bulunmakta. Ve bu dört kategorinin en yükseği 'Medaber" (konuşkan) denilen insanoğlu kategorisidir. 

Paro'nun iki rüyası da yer yüzünde geçmekteler. İlk rüya hayvanlar dünyası ile ilgili idi ve ikincisi ise bir mertebe inerek bitkisel dünyayayı kapsamaktaydı. Saf olmayan (mundar) varlıklarda zincir aşağıya doğru alçalır. 

Yosef'in ise ilk rüyası yer yüzünde ikincisi ise gök kürede geçmekte. Yaakov'un rüyasından hatırlayacaksınız merdiven yer yüzünde idi ve başı göklere varmaktaydı. Çünkü Yahudi her zaman daha yükseklere çıkmayı amaçlamalıdır. 

İki rüya da aynı fikri iletmekte ancak birinde yer yüzünde, fizikselliği sembolize ederek, diğerinde ise göklerde ruhaniliğe isaret ederek. Bundan da çıkartabileceğimiz anlam fiziksellik ile ruhaniliği aynı seviyeye getirmemiz gerektiğidir. Nasıl yapabiliriz bunu? Fiziksel yaşamımızı ruhanilik ile o kadar çok doldurmamız lazım ki, fizikselliğimiz ruhaniliğimiz haline gelmeli.

Paro kendi rüyasında hiç bir şey yapmamakta. Yosef'in rüyasında ise Yosef ve kardeşleri tarlada çalışmaktalar. Çünkü kutsallığa sadece çalışma ve çabalama ile ulaşılabilir. Bedava yemek, utanç ekmeği yok. Sadece çalıştıktan sonra ikinci rüyada daha yüksek mertebelerde onları görmekteyiz. 

Rüyaların genel yapısını anladıktan sonra biraz da detaylarına bakalım. 

Yosef'in ilk rüyasında kaos ve düzensizliği temsil eden yer yüzündeler, aynen pasuğun dediği gibi "Esav tarlaların, açık alanların adamı idi" - Esav kaos ve düzensizliğin sembolü idi -. Yer yüzünde her sap ayrıdır, toprakta kendine ait olan bir noktadan çıkar. 

Bizim görevimiz bu ayrı sapları birleştirerek demetler yapmak ve düzensizlikten dağılmışlıktan birlik yaratmaktır. Tanrısal ruhumuz fiziksel vücudumuza ve hayvansal nefsimize gelir. Fizikselliğimiz ve hayvansal nefsimiz kendi yollarına gitmeye, yer yüzünde onları o an için tatmin edecek olan  fiziksel zevklere ulaşmaya çalışırlar, diğer kelimelerle kaos ve dağınıklık. Bizim görevimiz onları Ha"Sem'in istekleri yönünde birleştirmek. 

Rüyada olan Yosef'in önünde eğilerek ona secde ederler. Yosef neslin Tzadik'ini temsil etmekte, aynen tüm vücudu kontrol eden baş gibi. Bizim üstümüzue düşen Tzadik'i takip etmek, ondan yön almak. 

Problem, bütün bu açlışmadan sonra biz kendimizi halen tarlada, fiziksellikte buluruz. Ruhani bir mertebeyi yakalamka zorundayız. Fiziksellikten çıkmak değil, fizikselliğimizi ruhanileştirmek. Bu da ikinci rüyanın anlamı. İkinci rüya göklerde, daha yüksek bir mertebeye vardığımız durum. 

Kişi, "bu yüksek mertebeye vardım, halen Tzadik'i takip etmek zorunda mıyım?" diye kendine sorabilir. Cevap: "Güneş, ay ve 11 yıldız benim önümde eğilmekteler" Yosef Ha'Tzadik'in önünde. En yüksek ruhani mertebeleri yakalamış kişi dahi Tzadik'in yönlendirmesini takip etmelidir.

Bu dağınıklığı birleştirmek, fizikselliğimiz ruhanileştirmek o kadar sandığınız kadar zor bir şey değil. Bizler bazen "Kralın çocukları" bazen de "krallar" olarak adlandırılırız, ve kral ve prenslerin hiç bir şey yapmalarına gerek yoktur ve eğer bir şey yaparlarsa bu büyük bir çaba olarak görülür. 

Daha da Talmud bize "çabalarsan bulacaksın" demekte. "Başaracaksın" değil "bulacaksın" demekte. "Bulacaksın" dediğimizde beklenmedik bir durum ima edilmekte. Çünkü çabaladığımız zaman Ha"Şem bize bu çabanın çok daha fazlasını verir. Yani bizim ufak çabamız çok yol kat eder. 

Hepimzi bunu cok az çaba ile yapabiliriz ve yaptığımızda da Maşiah'ın gelişinde çok yol kat etmiş olacağız.
Yakında...

Şabat Şalom 

Cuma, Aralık 01, 2017

MAL SAHİBİ OLMAK İYİ MİDİR, KÖTÜ MÜDÜR? -- RABBİ YİTZİ HURWİTZ

bs"d




ALS hastalığı ile mücadele veren Rabbi Yitzi Hurwitz'ten bu hafta.
Aklınızda bulundurun; bu yazıyı özel bir kompüterde gözleri ile yazıyor. Çok büyük bir çaba sarf ederek.

************************************************************************************


Bu haftanın Peraşa'sı Vayişlah'ta Yaakov kardeşi Esav'a melekler gönderir. Bu meleklerin Esav'a verecekleri mesajın bir bölümü "Lavan ile yaşadım (garti)" idi. Raşi "garti" kelimesi üzerine iki açıklama veriyor. Biri "ger" (yabancı) kelimesinden; Lavan'ın yanında bir yabancı olarak yaşamış olduğunu ima ederek. İkincisi ise Yaakov Esav'a Lavan'la yaşadığı süre içinde 613 Mitzvayı yerine getirdiğini (garti kelimesinin numerik değeri 613'tür) ima etmekte olduğu idi. 

Bu ima yolu ile anlatmaya çalıştığı 613 Mitzva'yı yerine getirmek ile metinin basit açıklaması olan Lavan ile yaşamış olması arasındaki alaka nedir? Yaakov'un Esav'a 613 Mitzva'yı yerine getirmiş olduğunu belirtmesi neden bu kadar önemliydi? Ve bundan ne dersler almamız bekleniyor?

Yaakov'un Lavan ile yaşadığı Haran'a inmesi ruhun bu dünyaya inmesine, veya daha geniş bir anlam ile bakılınca Yahudi ulusunun sürgüne çıkması ile benzeşmektedir. Ruhumuz bu dünyaya vücudumuzu arındırıp, hem bizleri hem de etrafımızı Ha"Şem'in konuklanabileceği bir dünya yaratmamızı sağlamak için iner. Bunu yaptığınızda kendi payınıza düşen misyonunuzu tamamlamış oluyorsunuz. Topluca misyonumuzu tamamladığımızda Ha"Şem bu dünyada yerini bulacak ve Maşiah ortaya çıkacak. 

Yaakov bize bu misyonumuzda başarılı olabilmemiz için gerekli yaklaşımı öğretmekte. 

Raşi'nin ilk açıklaması "garti" (yaşadım)  kelimesinin "ger" (yabancı) kelimesinden geldiğini söylüyor. Kendi evinizde olduğunuzda herşey tam, mükemmel olmalı, ancak yolda iken, seyahat ederken, herşeyin mükemmel olmasına gerek yok, imkanlar ne ise onlarla idare ederiz, çünkü gerçekten çok önemli değildir o anda. 

Lavan ve Esav fiziksel ihtiyaçları, istekleri, zevkleri temsil ederler. Soru aslında şu:  Lavan'layken evde gibi misiniz, fiziksel ihtiyaçlarınız, istekleriniz, zevkleriniz en önemli şeyler mi, yoksa ruhani değerlerin en önemli olduğu, fiziksel değerlerin çok önem taşımadığı Lavan'ın yerinden geçen bir yolcu gibi misiniz? 

Yaakov Lavan'ın evinden geçen bir yabancı gibi olduğunu söylemekteydi. Fiziksel onun için önemli değildi, o daha çok ruhani değerlere odaklanmaktaydı. Bu yüzden de misyonunda başarilydi. 

Başarılı olduğunu da ispat etmek için; Yaakov " sığır, eşek ve koyun sahibi oldum..." demekte. Bu daha evvel yazdıklarımızla, Yaakov için fizikselliğin önemli olmadığı ile ters düşüyor gibi. Önemli miydi, değil miydi?

Dünyaya değişik yaklaşımlarınız olabilir. Bu yaklaşımlardan biri fiziksel herşeyin asıl önemli olduğu ve başarının ne kadar çok şeye sahip olduğunuz ile ölçülebileceğidir. Bu Lavan ve Esav'ın yaklaşımı. 


İkinci yaklaşım ise sadece ruhani değerlerin önemli olarak görülmesi. Bu yaklaşımda fiziksel kazançlardan kaçınılır. 

Bir de Yaakov'un yaklaşımı var. Ruhaniliğe en çok önemi verirken, dünyadaki herşeyin ruhani bir amaca hizmet ettiğinin de farkında olmak. Diğer kelimelerle  fiziksel varlıklar ruhani değerlere verdikleri hizmet yüzünden önemliler. Yani fiziksel hiç te kötü değil aslında, sadece Tanrısal amaçlar için kullanıldığı sürece. Sadece fiziksel olduğu zaman negatif oluyor, ancak ruhani lensler ile bakılıdığı zaman positif oluyor. 

Bu bize Midraş'ın söylediği garip bir şeyi anlamamıza yardımcı olacak. Midraş "sığır, eşek ve koyun sahibi oldum..." cümlesinde "eşek'in Maşiah'ı - eşek üstünde yoksul biri tanımına bağlayarak - ima ettiğini söylüyor. Bu Yaakov'un söyledi ile nasıl bağlanıyor?

Yaakov Maşiah'ı getirmekte kendine düşen payı tamamladığını söylemekteydi.

Maşiah'ın gelemsi için bu dünyayı sorumluluğunun üstümüze alarak, düzelterek, arındırarak Ha"Şem'in varlığını hissedebileceğimiz bir yer yerine getirmemiz gerekiyor. Bu da Tora, Mitzvot ve elimizdeki tüm fiziksel olarak sahip olduğumuz şeyleri kullanarak yapabiliriz. 613 Mitzva'yı yerine getirdiğini söyleyerek Yaakov kendi görevini yerine getirmiş olduğunu söylüyordu. 

Bu açıdan bakınca, görevini yaparken ne kadar çok materialı bu amaç için kullanırsan, ne kadar fizikselliği arındırırsan o kadar daha başarılı oluyorsun. Yaakov da bunu Esav'a söylemekteydi. "Bak, ne kadar başardım. Bütün bu nesnelerin ruhani özlerini kullandım, Tanrısal amaçlarını kullandım. Maşiah'i getirmek icin kendi üzerime düşeni yaptım."

"Lavan ile sürgünde yaşarken tüm zorluklara rağmen misyonumu tamamladım. Sen de aynısını yapabildin mi?"

Melekler Yaakov'a şu cevap ile dönerler: " Kardeşine, Esav'a geldik." "Sen onun seninle aynı olduğunu, misyonda kardeşin olduğunu umut ediyordun, ama o halen Esav olarak kaldı." "Sadece fiziksel dünyayı önemli olarak görüyor, üstüne düşeni yapmadı."

Buradan çıkartılabilecek ders ne olursa olsun herkese, her zaman, her yerde geçerli. Yahudi kendini, etrafını elinden geldiğince arındırıp Ha"Şem'e yuva yaparak kurtuluşu hazırlamalıdır. Etrafındaki dünya bu yönde ilerlemiyor olsa dahi, başkaları kendi üstlerine düşeni yapmıyorlarsa dahi, hatta Lavan ve Esav gibi davranıyorlarsa dahi. Çabalarının boşa gittiğini düşünme. Senin kurtuluşu getirmeye yönelik çabaların belkide iyi ve kötü arasında bir dengede olmuş dünyayı iyi yöne doğru eğime sürecektir. Tek bir şahısın çabaları çok çok kuvvetlidir. 

Kendi payına düşeni başarmakta anahtar ruhaniliği en önemli yapıpo, fizekselliği de Tanrısal amacını tamamlamasına yöneltmektir. 

Bu dünyayı Ha"Şem'e bir yuva yapmaktaki çabalarımız başarılı olup Maşiah'ın gelişini hızlandırsın.
Zamanı geldi.

Şabat Şalom





Perşembe, Kasım 23, 2017

KÖTÜYÜ İYİYE ÇEVİRMEK -- RABBİ YİTZİ HURWİTZ

bs"d

KÖTÜYÜ İYİYE ÇEVİRMEK -- RABBİ YİTZİ HURWİTZ



ALS hastalığı ile mücadele veren Rabbi Yitzi Hurwitz'ten bu hafta.
Aklınızda bulundurun; bu yazıyı özel bir kompüterde gözleri ile yazıyor. Çok büyük bir çaba sarf ederek.

*********************************************************


Bu haftaki Peraşa, Peraşat Vayatze "Ve Yaakov Beer Şeva'dan çıktı, ve Haran'a gitti" diye başlıyor. 

Midraş bize "Beer Şeva'dan çıktı, ("Beera şel şvua, yeminin kuyusundan" anlamında) Avimeleh'in (Piliştin'lilerin kralı) kendisinden kendi atalarının verdiği yemini (ant)  tekrar etmesini istemesini engellemek için ve bu yüzden de çocuklarının sevincinin 7 nesil daha gecikmesini engellemek için çıktı" anlamında olduğunu söylüyor. 

Avraham da, Yitzhak ta Avimeleh ile yemin (ant) şeklinde barış anlaşmaları yaptılar. Midraş bize bu anlaşmaların sonucunda Yahudiler'in Eretz İsrael'e girişlerinin 7 nesil boyunca ertelendiğini söylüyor. Avraham'ın andı bu girişi Moşe'nin nesline kadar erteledi, Yitzhak'ın andı ise bu ertelemeye Eretz İsrael'i feth eden ve 7inci nesil olan Yeşua'ya kadar bir nesil daha ekledi.

Avraham ve Yitzhak Eretz İsrael'e girişi geciktireceğini bile bile bu andı içip Avimeleh ile barış anlaşması yapmaktan çekinmemişlerdi. Yaakov gibi Avimeleh'ten kaçınmamışlardı. Neden sadece Yaakov Avimeleh ile bu ant anlaşmasını yapmaktan çekinmişti?

Diğer bir yandan da eğer Atalarımız bu andın Eretz İsrael'e girişimizi 7 nesil erteleyeceğini biliyordularsa neden Avraham ve Yitzhak çekinmediler?

Bunu anlayabilmek için, Avraham ve Yitzhak'ın Ha"Şem'e olan hizmet stilleri ile Yaakov'unki ile karşılaştırmak gerekiyor. 

Atalarımız Avraham, Yitzhak ve Yaakov'un Ha"Şem'e olan hizmetleri olabilecek en yüksek seviyede idi, Ha"Şem için O'nu taşıyan bir araba gibiydiler. Nasıl ki bir arabanın kendi seçim yeteneği yoktur, sürücünün yönelttiği yöne doğru gider, Atalarımız da Ha"Şem ile öyle bir şekilde senkronize idiler ki, kendi iradeleri tamamı ile O'nun iradesi idi. O'nun isteğini otomatik olarak yerine getiriyorlardı. Ancak etraflarındaki dünyaya olan etkileri arasında farklar vardı. 

Avraham ve Yitzhak'ın Ha"Sem'e huzurlu bir şekilde hizmet edebilmek için etraflarindaki kötülüğe olan yaklaşımları; önlemek, veya onları rahatsız etmesini engellemekti. Bu yüzden Avimeleh ile anlaşma yapmışlardı.

Karşınızdaki ile bir barış anlaşması yaptığınızda bu anlaşma karşınızdakinin kim olduğunu, savunduğu ilkeleri değiştirmez. Bu sadece geçici olarak birbirinize karşı olabilecek olumsuzlukları durdurur. Kısaca, şimdilik ben seni rahatsız etmeyeceğim, sen de beni etme. Ancak Avimeleh aynı her zamanki gibi ahlaksız Piliştinli olarak kaldı. Bu hizmet stili yüzünden de Avraham ve Yitzhak içlerinde yaşadıkları milletleri değiştirmediler, Kenaan'lılar aynı ahlaksız Kenaan'lılar, Hitit'liler yine aynı ahlaksız Hitit'liler olarak kaldılar. Avraham ve Yitzhak'ı rahatsız etmedikelri gerçektir, hatta onlara saygı ile de yaklaştılar, ancak değişmemişlerdi. Bu hizmet stili yüzünden de Avraham Yişmael'e, Yitzhak ta Esav'a sahip oldular. Stilleri kötülüğü red etmek olduğu için, onları iyiye çevirmek için gerekli olan etkiye sahip değillerdi.

Yaakov ise etrafindaki kötüyü iyiye çevirmek için çabaladı, kötü ile barış yapmadı, taa ki kötü kendi kendine iyi olacak kadar arınana kadar. Bu yüzden Avimeleh ile barış yapmadı, çünkü böyle bir barış Avimeleh'in kötü olarak kalmasını, değişmemesini sağlayacaktı. Aynen bu yüzden de bütün çocukları da onun bu etrafını değiştirmeye ve herşeyi iyiye dönüştürmeye çabalayan stilinin olan etkisi dolayısı ile, onun adımlarını takip edeceklerdi.

İşte bu yüzden de, Raşi'nin de bize soyledigi gibi "Haron af şel Makom -- Ha"Şem'i kizdiran yer", dünyanın ahlaki olarak en alçalmış yerlerinden olan Haran'a gitmek üzere Kutsal Topraklar'dan çıkacaktı. Orayı arındırmak istiyordu ve bunu da orada bulunacağı 20 yılı aşan süre boyunca yapacaktı. 

Öyleyse Avraham ve Yitzhak Eretz İsrael'e girişi 7 nesil boyunca erteleyecekse Avimeleh ile barış yapmaktan neden çekinmemişlerdi? 

Kutsal Topraklar'a girişi erteleyen onların ant içmeleri değildi. Kötülük, kaldığı sürece bu girişi ertelemekteydi. Onların hizmet stilleri kötüyü iyiye çevirmeye yönelik olmadığı için, ant içmeleri veya içmemeleri fark etmeyecekti, halen bu giriş 7 nesil boyunca ertelenecekti.

Yaakov'un hizmet servisi bizi biz yaptı, hatta onun ismi ile çağırılırız, Bney İsrael (Yaakov'un diğer ismi İsrael'dir) ve bundan dolayı da onun stilini takip etmeliyiz. Bizim amacımız bu dünyayı Ha"Şem'in varlığının hissedilebileceği bir yere çevirmek olduğu için bunu Tora ve Mitzvalar yolu ile kendimizi ve etrafımızı arındırarak ve hayatımızdaki her olguyu Ha"Şem'e hizmet etmek amacı ile kullanarak yapmaktayız.

Ha"Şem bizleri bu en karalık yere, en karanlık zamanda, sürgünün en son anlarında koydu. Bu en kesin Haran, alçağın alçağı, ve bunu değiştirmek için gerekli olan güce de bizler sahibiz. En alçak iyiye dönüştürüldüğünde, Ha"Şem'in mekanı olunca, bizim görevimiz tamamlanmış olacak ve Maşiah ortaya çıkacak. 

Dünyayı Tora ve Mitzvotlar ile arındırma çabalarımız meyvelerini versin ve bu karanlık sürgünde çektiğimiz acılar ve ızdıraplar son bulsunlar. 
Zamanı geldi.

Şabat Şalom

Cuma, Kasım 17, 2017

AY KAYBOLDUĞU ZAMAN -- RABBİ YİTZİ HURWİTZ

bs"d



ALS hastalığı ile mücadele veren Rabbi Yitzi Hurwitz'ten bu hafta.
Aklınızda bulundurun; bu yazıyı özel bir kompüterde gözleri ile yazıyor. Çok büyük bir çaba sarf ederek.

*********************************************************

Bu hafta Şabat Roş Hodeş arifesi olduğu için "Mahar Hodes - yarin ay" adını taşıyan özel bir Aftara okuyacağız. Şabat Roş Hodeş arifesine düştüğü her seferde o haftanın Peraşasına bağlı Aftara yerine bu Aftara okunur.

Bu Aftara bize Şaul Ha'Meleh'in oğlu Yonatan'ın David'in hayatından endişe ettiğini söylüyor. Babasının gerçekten David'i öldürmek isteyip istemediğini anlayabilmek için bir plan yapar. "Ve Yonatan David'e 'yarın Roş Hodeş ve sen hatırlanacaksın, çünkü yerin boş olacak" der. David'e 3 gün bir yol işaretinin olduğu bir yerde saklanmasını söyler. Üç gün sonra oraya yanında genç bir erkek çocukla ok ve yay alıştırması yapmaya gideceğini ve üç ok atacağını ve genç çocuğu o okları toplamaya yollayacağını söyler. Eğer çocuğa "kenardalar" diye bağırırsa, David için geri gelmekte bir sakınca yok, eğer "daha uzaktalar" diye bağırırsa halen tehlike devam ediyor demek olacaktı.

Roş Hodeş sırasında Şaul'un David'i öldürmek istediği açıkça ortaya çıkar.

Yonatan daha evvel belirlenmiş o yere yanında genç çocuk ve ok ve yay ile gider. Üç ok atar ve çocuğa "daha uzaktalar" diye seslenir. Çocuk okları topladıktan sonra Yonatan onu şehre geri yollar ve David saklandığı yerden çıkar. Yonatan ile bir birlerini öper ve ağlarlar, taa ki David'in ağlaması Yonatan'ınkinden daha fazla olana kadar. Bu noktada Yonatan ve David bir birlerine olan dostluk sözlerini yenilerler ve ayrılırlar.

Bu Aftara'yı açıklamadan evvel, neden bu Aftara'yı okuduğumuzu açıklamamız gerekiyor. Bu soruya cevap vererek bu Aftara'daki sembolleri açıklayabileceğiz. 

Genel kural Aftara'nın o haftanın Peraşa'sı ile, en azından o Peraşa'nın sonu ile veya içinde bulunulan devre ile (bayramlar vs) alakalı olmasıdır.Genellikle o Şabat'ın Peraşa'sı ile ilgili bir Aftara okumadığımız zaman o hafta okunacak olan Afatar ile ilgili özel bir Maftir de (Tora'ya davet edilen ve Aftara'yı okuyacak olan son kişinin okuduğu Tora bölümü)  vardır. Ancak Roş Hodeş arifesine denk gelen Şabat'ta özel bir Maftir eklenmez, o zaman neden bu Aftara okunur?

Daha da önemli bir soru da; Ros Hodes arifesi nasıl bir bayramdır da o gün okunması gereken Aftara yerine  için özel bir Aftara'ya ihtiyaç duyulmuş? Başka bayram arifelerinde okunan bir Aftara yoktur. Mesela "Yarın Pesah" veya "Yarın Şavut" (Roş Ha'Şana, Kipur ve Sukot hiç bir zaman Pazar gününe denk gelmezler) diye Aftaralar yoktur. Neden Roş Hodeş arifesinin özel bir Aftara'sı var?

Bu Aftara'yı okumanın da açıkça bir anlamı yok. Aftara'daki hikayenin Roş Hodeş arifesinde başlaması dışında bu arife günü ile bir alakası yok. Aftara'nın ilk iki kelimesi üzerine gerisinde günle alakası olmayan bir hikayeyi okumak mana taşımıyor. 

Ros Hodes arifesinde çok önemli bir mesaj olmalı ki bu Aftara seçilmiş. Nedir bu arifenin özelliği?

Roş Hodeş yeni ayın görünmeye başlamasıdır. Yeni ay ortaya çıkmadan önce tamamı ile kaybolmalıdır. Yeni ayın doğuşu yanında yeni bir ışık, yeni bir ruhani enerji getirir. Ancak bu yeni enerjinin dünyaya ışık vermesi için öncelikle tamamı ile kendini iptal etmesi, etkisiz hale getirmesi gerekir. Ay tamamı ile yök olamlıdır. Bu kendi kendini iptal etmesi dünyaya yeni bir ruhani enerji getirmesini sağlar. 

Bu fikir Yonatan'ın "yarın Roş Hodeş ve sen hatırlanacaksın, çünkü yerin boş olacak" sözleri ile simgelenmekte. "Çünkü yerin boş kalacak" kendi kendini tamamı ile iptal etmen dolayısı ile "hatırlanacaksın" anlamında. Bu kendini iptal etmen positiv bir şeye neden olacak. 

Talmud bize "Yahudiler ay ile hesap ederler", "Yahudiler aya benzerler" der. Aynen ayın kendini tamamı ile iptal etmesi yolu ile tekrar dünyaya görünmesi gibi biz de kendimizi tamamı ile Ha"Şem'in istekleri önünde iptal etmemiz ile dünyaya müthiş bir ışık, bir enerji getirmekteyiz. 

Bizim misyonumuz bu alçak fiziksel dünyayı Ha"Şem'in yaşayabileceği bir mekan haline getirmek. Bunu da kendimizi ve bulunduğumuz yerleri arıtarak Ha"Şem'in açıkça varlığını hissetirebileceği durumu hazırlamak. Bunu da Ha"Şem'e Tora ve Mitzvalar ile yakınlaşarak, servis ederek veya başkalarının bunu yapabilmelerine yardım ederek. Ve bu çok çaba gerektirir. Özellikle kendimizi aritarak, egomuzu yenerek, Ha"Şem'in istediğini yapmaya çalışarak, egomuzu Ha"Şem'in isteğini yapmayı arzulayacak duruma getirene kadar emek vererek. Bu zor emek ve kendini tamamı ile iptal etmeyi gerektiriyor. Bu proses Ha"Sem'in ışığının hayranlık veren düzeylerini getirir. Özellikle de kişinin kendini Ha"Şem'in isteği karşısında tamamı ile iptal etmesi bu ışığın dünyamıza gelmesini sağlar. 

Kendimizi ve bulunduğumuz yerleri arındırmamız hikayedeki ok ve yay ile sembolize ediliyor. Nasıl ki yayı ne kadar kendimize doğru çekersek ok o kadar uzağa gidecektir, bizim emeğimiz de aynen bu şekilde işler. Kendi içimize ne kadar dönersek, bulunduğumuz yerdeki kötülükleri ne kadar daha arındırırsak, dünyamıza girecek olan ışık ta o kadar daha derin ve büyük olacaktır. 

Bu prosesi bitirdiğimizde Ha"Şem dünyamızda açıkça kendini hissetirecektir. Bu da Maşiah'ın burada olması demektir. 

İçinde bulunduğumuz karanlık ve acı sürgün Roş Hodeş arifesine benzemekte. Zaman geçtikçe ayın ışığı gittikçe azalır, taa ki tamamı ile karanlık olana kadar. İşte o zaman yeni ışık ortaya çıkmaya başlar. Sürgündeki bu en karanlık noktalarda işte bizim çabalarımız Maşiah'ın ışığının dünyaya girmesini sağlayacaktır. 

En sonda, en karalık anda Ramba"m'in dediği gibi, "Gelecekte Israel Teşuva yapacak ve anında kurtarılacak". Teşuva Ha"Şem'e yaklaşmak demektir ve herkes bunu yapabilir. Bazıları için bu yolunu düzeltmek demektir, ancak daha da yüksek bir derecesi de vardır bunun. Yolunu düzeltmesine gerek olmayan bir kişinin de Ha"Şem'e yakınlaşması. İçinde olduğu durum ile tatminkar değildir, ve kimse bu konuda tatminkar olmamalıdır ve her zaman Ha"Şem'e daha da yaklaşma isteğinde olmalıdır. Bu daha yüksek derecedeki Teşuva ile içinde bulunduğu durumdan kendini sıyırır ve daha da yükselir. 

Bu da Aftara'nın ilk kelimeleri ile sembolize edilmekte. "Ve Yonatan David'e söyledi". Yonatan Tzadik'i (dürüst erdemli kişi), David te Baal Teşuva'yı (Teşuva yapan, tövbe eden kişi) temsil etmekteler. Tzadıklerin çabaları Baal Tesüvaların Tesüva sürecine başlamalarına ortam hazırlar, ve sonunda onlar da Tzadık mertebesine erişirler. Bu da Aftara'da "Yonatan ile bir birlerini öper ve ağlarlar" şeklinde sembolize edilmiş. O anda ikisinin de eşit oldukları anlamında. Ancak Teşuva sizi daha da yükseklere taşımaya devam edecektir. Bu da Aftara'da aynı cümlede "taa ki David'in ağlaması Yonatan'ınkinden daha fazla olana kadar" şeklinde anlatılmış. Çünkü Teşuva yolu ile Tzadik'ten daha yüksek mertebelere ulaşılabilir. Teşuva'nın gücü o kadar yüksektir ki, Zohar bize Maşiah'ın Tzadikleri teşuva yapmaya yönlendireceğini söylemekte. Maşiah geldiğinde Tzadikler teşuvanın gücü ile inanılmaz derecelere yükselecekler. Ha"Şem sonsuz ve limitsizdir. Teşuva yolu ile ruhanilikte de sonsuz derecelere ulaşmak bu yüzden mümkündür. 

Roş Hodeş arifesi bizim başlıca amacımızın ve misyonumuzun sembolüdür. Ve Şabat olduğu zaman bu daha da kuvvetle vurgulanmakta. Çünkü Şabat'ta bizler yaratlışın, fizikselliğin üstüne çıkmaktayız, bu da esasımızı daha iyi hissetmemize yardım ediyor. 

İşte tüm bunlardan dolayı Roş Hodeş arifesinin bizler için önemi çok büyük ve bu da bu gün için özel bir Aftara'yı gerekli kılıyor. Hatta o güne ait olan Aftara'yı iptal edecek kadar. 

Misyonumuzu tamamlamak için sarf ettiğimiz çabalarımız ve Teşuvamız Ha"Şem'in ışığının dünyamızı bir sel gibi kaplamasına ve Masiah'ın gelişini hızlandırmasına neden olması dilekleri ile.
Zamanı geldi.

Şabat Şalom




Cuma, Kasım 10, 2017

HAYATINIZI KENDİ HAYATINIZ YAPIN -- RABBİ YİTZİ HURWİTZ

HAYATINIZI KENDİ HAYATINIZ YAPIN -- RABBİ YİTZİ HURWİTZ

bs"d




ALS hastalığı ile mücadele veren Rabbi Yitzi Hurwitz'ten bu hafta.
Aklınızda bulundurun; bu yazıyı özel bir kompüterde gözleri ile yazıyor. Çok büyük bir çaba sarf ederek.

**********************************************

Bu haftaki Peraşa "Ve Sara'nın hayatı 127 yıldı, Sara'nın hayatının yılları" diye başlıyor.
"Eğer Sara'nın hayatı 127 yıldı diye söylenmiş ise neden tekrar Saranın hayatının yılları" demeye gerek var diye soruluyor.

Diğer bir soru da "Tora bize neden Sara'nın ne kadar yaşadığını belirtiyor ve buna karşın diğer annelerimizin yaşam sürelerini bize belirtmiyor?"

Zohar Sara'nın Misir'a inmesi ve sonra tekrar geri gelmesi dolayısı ile daha yüce bir hayatı hak ettiğini söylüyor. Söylenmek istenen hayatının Mısır'dan dönüşten sonra ruhani olarak daha yüksek bir dereceye çıkmış olduğu ve bunun göklerden ona verilen bir hediye olduğu. Zohar "hayatı kendi hayatı" idi diye bitiriyor. Hayatının her aşaması onun kontrolü altında idi, aynı zamanda da kendisine verilen bu ruhani yüce hayatı da özümseyerek hakim oldu.

Rebbe Rasab (Habad'ın 5inci Rav'i, Lubavitç'li Rabbi Şalom Dovber Şnerson) Zohar'ı şu şekilde açıklıyor:
"Ve Sara'nın hayatı 127 yıldı" yüce bir hayat yaşamayı hak etmiş olduğunu; ve cümlenin ikinci bölümünü oluşturan "Sara'nın hayatının yılları" ibaresinin hayatının kendi hayatı olduğunu belirtiyor. 

Rasi ise bize cümlenin sonundaki fazla kelimelerin Sara'nın yıllarının tümünün eşit olarak iyi olduklarını, yani günahsız geçtiklerini belirttiğini söylüyor. Rasi'nin dedikleri ile Zohar'ın bu sözler hakkındaki "hayatı kendi hayatı idi" açıklamasını ne şekilde bağdaştırabiliriz?

Bildiğimiz bir kural vardır: Atalarımızın yaptıkları onların çocukları olan bizlere ne şekilde hareket etmemiz gerektiği hakkında bir ders oldukları.
Eğer Tora bize fazla kelimeler kullanarak "Sara'nın hayatının yılları" ile tümünün iyi, günahlardan arınmış olduğunu açıklıyorsa, bizlerin de hayatlarımızı bu şekilde sürdürmemiz gerektiğini belirtmekte. Bu nasıl bize ömür boyu ileyeceğimiz bir hayat dersi olabilir? Çıkartılan bir ders günümüze veya geleceğe uygulanabilir, geçmişe değil. Eğer geçmişte hatalarımız olmuş, günah işlemiş isek nasıl tüm yıllarımız eşit olarak iyi ve günahsız olabilirler?

İşte burada Tesüva (tövbe) işin içine giriyor. Sevgi ile yapılan bir Teşuva geçmiş günahları dahi hiç bir zaman işlenmemiş hale getiriyor.

Sevgi ile yapılan Teşuva nedir? Kişinin Teşuva yapması için bir çok neden vardır. Bazen korkudan, gelecekte günahlarından dolayı cezalandıralacağı korkusu, veya Ha"Şem'in ona günahları yüzünden ve doğru yola dönmemesinden dolayı istediği şeyleri, ihtiyaçlarını sağlamayacağı korkusu. 

Bir de kişinin Ha"Şem'e yaklaşma isteği vardır. Kalbinin derinliklerinden Ha"Şem ile yakın bir ilişki içinde olmaya susamışlığı, O'na daha da yakılaşma arzusu. İşte bu yaklaşım ile yapılan Teşuva "sevgi ile yapılan" Teşuva'dır.

Geçmişi değiştirmek mümkün olduğuna göre, Sara'nın yolunu izleyerek, tüm ömrümüzün yıllarının eşit olarak iyi olmalarını sağlamak olası. Kısaca bir Yahudi hayatını tamamı ile kontrol edebilir, hatta geçmiş yıllarını dahi. Böylece kendi hayatı da aynen Sara'nın ki gibi kendisinin olur.

Geçmişi değiştirmek ne şekilde işler?

Temelde günah işlediğini anladığında, pişmanlık dolu olarak kendini kopmuş, izaklaşmış olarak hisseder kişi. Bu yüzden de kendini alçalmış olarak hisseder ve bu da onu Teşuva yapmaya yönlendirir. Ha"Şem'e yaklaşmayı, yaptıklarından pişman olmayı, günahtan evvelki yakılığına, bagliligina geri dönmesini aslında sonuçta işlemiş olduğu bu günah sağlamakta. Dıştan görünüşü ile onu kopartan tüm tuzakları ile bu günah, ancak Teşuva yolu ile bu günah içinde saklı olan "iyi" ortaya çıkmakta ve günahın yerini almakta. 

Daha derin olarak, sevgi ile yapılan Teşuva zamanın yaratılışından daha evvelki mertebelere varacak kadar kuvvetlidir. Zaman da bir yaratılıştır ve onun var olusunun evveli ve sonrasında da ruhani alemler mevcuttur. Teşuva yaptığınız an zamanın dışına çıkmaktasınız, şimdi, geçmiş ve gelecek olmayan bir alanda. Sanki işlenen günahtan evvele gitmiş ve tamir edilmiş gibi. 

Sara'dan sadece bunu öğrenmiyoruz. Bu yüksek mertebesinden dolayı, bu mertebeyi özümlemesinden dolayı, hayatının her yönünü kendi kontrolü altına alabilmiş olaması da bizim de bunu yapabileceğimizi bize göstermekte. Sara annemiz olduğundan, onun gibi olmak ta genlerimizde. Aynen onun gibi tüm hayatımızın yıllarının eşit bir şekilde iyi olmasını sağlama kabiliyetimiz mevcut.

"Ben sevgi ile Teşuva yapmak için yeterince kutsal, yeterince özel değilim" diye düşünebiliriz. Bu yanlış. Her Yahudi sevgi ile Teşuva yapabilecek kadar kutsal ve özeldir. Kolay değil, çok çalışmak gerekecek. Ha"Şem'i öğrenmek, dünyayı neden yarattığını, bizi neden yarattığını öğrenmek gerekecek. Anlamaya başladığımız zaman Ha"Şem'e olan sevgi içimizde alevlenecek, zamanla ve çaba ile bu ateş yükselecek ve bizi sevgi ile Teşuva yapmaya ulaştıracak.

Bu adımları takip ederseniz Yahudiliği değişik olarak algılamaya başlıyacaksınız. Sorumlu olduğunuz bir yük olarak görmek yerine, müthiş bir tutku ve sevinç ile Yahudiliği yaşayacaksınız. Ve sevinç tüm sınırları, yükseklere ulaşmak yolunda tüm engelleri aşmak için gerekli olan anahtardır. Teşuva'nızı da büyük bir tutku ve sevinç ile yapıp, geçmiş, şimdi ve gelecekteki hayatınızı kendi kontrolünüze alacaksınız, aynen annemiz Sara gibi.

Ha'Şem'e yaklaşma çabalarımız O'na sevinç ile tapmamıza neden olsun. Bu sevinç bütün engelleri yıksın ve özellikle de Maşiah'in gelişini hızlandırıp bu karanlık sürgünü bitirsin. 

Zamanı geldi.

Şabat Şalom

Cuma, Kasım 03, 2017

MİTZVALARIMIZIN GÜCÜ -- RABBİ YİTZİ HURWİTZ

bs"d



ALS hastalığı ile mücadele veren Rabbi Yitzi Hurwitz'ten bu hafta.
Aklınızda bulundurun; bu yazıyı özel bir kompüterde gözleri ile yazıyor. Çok büyük bir çaba sarf ederek.

**********************
Bu haftaki Perasa'da (Vayeira) Ha"Şem Sodom ve Gemora'yı yıkmak için bir melek yollar. Ha"Şem kendi kendine de "Yapmak üzere olduğumu Avraham'dan gizlemeli miyim? Avraham'ın mutlaka büyük ve kuvvetli bir millet olacağını ve onun yolu ile diğer milletlerin de kutsanacağını bilerekmi saklayacağım? Çocuklarına ve evine Ha"Şem'in adalet ve dürüstlük yollarını öğereteceği için onu bağrıma basmadım mı?" der.

Ha"Şem neden "saklamak" (Mehase) ve yol (dereh) terimlerini kullanıyor yukarda? Saklamak - örtmek buraya çok uymayan bir terim. Ayrıca Ha"Şem'in isteklerine uymak "Yol" olarak adlandırılıyor?

Cümlede Ha"Şem Avraham'ı çocuklarına ve ailesine O'nun yolunda adalet ve dürüstlük ile yaşamayı öğreteceğini söylüyor. Gelecekte. Şimdiye kadar Avraham'ın yaptıkları neydi? Bir çok imtahandan geçmemiş miydi? Etrafındakilere Ha"Şem'i tanıtmak için uğraş vermemiş miydi? HA"Sem'in onu bunlar yüzünden bağrına basması gerekmiyor muydu?

Görünen Ha"Sem Avraham'ı nızler yüzünden seçiyordu. İlerdeki nesillerin Mitzvalar'ı uygulayacakları nedeni ile. Ve bu yüzden de gizli olanı ortaya çıkartıyordu.

Bunu anlayabilmek için sizi biraz daha derine alacağım.

"Dereh" kelimesi yol, patika anlamına geliyor. Yol iki noktayı birbirne bağlar ve ikisi arasında irtibatı sağlar. Biri büyük bir şehir diğeri ufak bir köy olabilir. İkisi arasında hiç bir ortak nokta olmasa dahi birbirlerine bağlıdır lar bu şekilde. Üstüne üstlük bu yol dolayısı ile seyahat eden büyük şehirden küçük köye gider ve aynı yolda da tekrar geriye gidebilir. 
Sözü edilen Pasuk'ta "çocuklarına öğretecek" Tora'yı, "onlar da Ha"Şem'in yolunu takip edecekler" mitzvaları kastetmekte. Ancak daha sonraki iki kelime "dürüstlük ve adalet uygulamak" fazla gibi durmakta. Bunlar da zaten mitzvalar değiller mi? Bu extra kelimelerden ne öğrenmekteyiz?

Ha"Şem dünyadan, fiziksellikten çok ayrı ve bizim alçak ve limitli fiziksel dünyamız ile aralarında ortak hiç bir şey yok. Buna rağmen Ha"Şem O'nunla irtibat kurabileceğimiz bir yol yarattı. Öncelikle Tora ile sonsuz ve bizim anlayamayacağımız mertebelerdeki ışıktan kaynaklanan ve sonra bizim burada yaptığımız Mitzvalar ile Tora'nın da daha üstündeki mertebeler ile bağlantı kurabileceğimiz bir yol. Çünkü Tora Ha"Şem'in bilgeliği, mitzvalar Ha"Şem'in isteğidirler. Ve istek (ratzon) bilgelikten daha yüksektedir.

Bütün bunlar Ha"Şem'in dünyamız ile bağlantılı olan (mecazi olarak) kısmı ile ilgili. Ancak bu bağlantılardan daha yüksek, dünya ile bağlantısı olmayan çok daha özel mertebeler vardır ki bunlara da "saklı - örtülü" olarak değinilir. Ha"Şem bunları da açacağını söylemekte. Bu daha yüksek mertebelere nasıl ilişkilenebilirz?

İşte burada "dürüstlük ve adalet uygulamak" devreye girmekte. Mitzvaları yapmakta iki derece vardır. İlki Tora'dan kaynaklanır. Tanrısallığı Tora öğrenimi ile buraya çeker, mitzvaları uygular ve bu yol ile yüksek mertebelere ulaşabiliriz.
Ancak bir de Mitzvalar'ın kendi değerleri vardır ki, Tora öğrenimi yolu ile ulaşılamayacak şekilde. Mitzvalar'ın bu güçleri, değerleri ancak Maşiah'ın gelmesi ile bize belirgenleşecekler. Bu da Tanrısallığın örtülü, saklı mertebelerine ulaşmamızı sağlayacak.

İşte bu yüzden Ha"Sem Avraham'ı bağrına basarak seçti. Bizler, Avraham'ın gelecek nesilleri Ha"Şem'in isteğini yani mitzvaları yapacağımızdan dolayı saklı olanı açıklamakta.

Her ne kadar Mitzvalar'ın gerçek kuvvetleri, yaptıklarımızın gerçek değeri Maşiah geldikten sonra açığa çıkacaksa da, şu anda farkında olmasak dahi bile bu mitzvalar yolu ile Ha"Sem'in gizli saklı olarak ima ettiği mertebeler ile bağlantımızı kurmaktayız.

Bizim bu Mitzvalar'ı uygulamak için olan taahütümüz o kadar kuvvetli ki, Ha"Şem her birimizi bağrına basmakta. 

Bundan dolayi, yaptığımız Mitzvalar'a daha fazla eklemeye, ve daha büyük bir coşku ile yapmaya çaba sarf etmeliyiz. Belki de yapacağımız bir mitzva teraziyi etkileyecek ve Maşiah'ın gelişini hızlandıracak.
Vakti geldi.

Şabat Şalom

Perşembe, Ekim 26, 2017

HER YAHUDİ'YE BİR ÇAĞRI -- RABBİ YİTZİ HURWİTZ

bs"d



Geçen gün sözünü ettiğim ALS hastası Rabbi Yitzi Hurwitz'ten bu hafta.
Aklınızda bulundurun; bu yazıyı özel bir kompüterde gözleri ile yazıyor. Çok büyük bir çaba sarf ederek.


HER YAHUDİ'YE BİR ÇAĞRI


Bu haftanın Peraşa'sının ilk bölümünde Ha"Şem Avram'a "Leh Leha, kendinden, memleketinden, doğduğun topraklardan, babanın evinden sana göstereceğim topraklara git" demekte. Ha"Sem Avram'a "seni büyük bir millet yapacağım, seni kutsayacağım, ismini yüce yapacağım" diyerek devam ediyor. Bu ilk Yahudi'ye verilen ilk emir. Bu yüzden burada her Yahudi için tüm zamanlarda geçerli bir mesaj olmalı. Nedir bu mesaj?

Bu cümleyi açıklamaya çalışan iki yaklaşım var. 
Birincisi bu cümle ruhun yukardan aşağıya inmesini tarif etmekte demekte. Ruh'a ruhani mertebelerdeki evinden yuvasını bırakıp en alt diyara, fiziksel dünyamıza inmesi söyleniyor. Ancak ruhun bu diyarda, dünyamızda, en çok değişikliğe sebep olması, amacına en başarılı şekilde ulaşması mümkün. Ve etkisi o kadar kuvvetli ki, Ha"şem'in kutsamasını getirmekte. Bu şekilde de ruh dünyamıza inmeden evvel ilk başta olduğu diyarlardan daha yüksek ruhani diyarlara ulaşmakta. 

Bu cumleye bu yaklaşım ile baktığımız zaman her Yahudi'nin amacının bu dünyayı Ha"Şem'in arzu ettiği bir şekilde daha iyi bir yere çevirmek olduğu hakkında bir fikir sahibi oluyoruz. Ha"Şem'in evim diye adlandırabileceği bir mekan.

İkinci yaklaşım bu cümlenin basit literal anlamına daha yakın. Bu, gün ve gün yapmaya çalıştığımız alçak dünyevi mertebeden yükseklere çıkma uğraşısı, metin içindeki anlamı olarak put perestlikten, "toprağından, doğduğun yerden, babanın evinden" "sana göstereceğim topraklara, Israel topraklarına, kutsiyetin merkezine   yükselmeye çalışmak. 

Bu özellikle şimdi, Bayramlardan sonra, dünyeviliğin içine daldığımız zamanda - Hasidik öğretide "Ve Yaakov Alah le'darko" ve Yaakov kendi yoluna gitti olarak adlandırılan durum - daha kesin bir anlam taşıyor. Yaakov burada her Yahudi'yi temsil etmekte ve her Yaakov'un bayramlar ertesinde bu dünyayı Ha"Şem'in yaşayacağı bir mekan olmaya dönüştürme amacında kendi üstüne düşeni yapmak üzere çıktığı yolculuğu anlatmakta.

Burada kullanılan Yaakov ismi insan vücudunun en alçak noktası olan topuğunu Ibranice'de ifade eden "ekev" kelimesinden üretilmiş bir isimdir. Vücudumuzun en alçaktaki noktasını dahi Ha"Şem'in isteğini yapmakta kullanarak yükseltebileceğimizi bize hatırlatan bir isim. Topuk Ha"Şem'in yollarında ilerlemeye başladığında tüm vücudu da aynı yönde ilerletir.

Bunu Bayramların sonundaki Simhat Tora'da tabanlarımız ile ettiğimiz dans ile tüm vücudumuzu, başımızı yönlendirmemiz ile yaşarız. Bu bizi bütün bir seneye hazırlamakta olan bir mesajı taşımakta. En alçak noktan ile Ha"Şem'e hizmet edebiliyorsan tümün ile de hizmet edebileceksin. Ve eğer dünyanın en alçak noktasını dahi Ha"Sem'in yaşayabileceği bir mertebeye getirebiliyorsan tüm dünyayı da dönüştürebilirsin. Eğer bir cismi altından tutarak yükseltiyorsan cismin tümünü yükseltmektesin.

Bu dünyayı yükselten dönüşümü Tora, mitzvalar ve Yahudi yaşamı ile yapabiliriz ve bunu yapmaya gücümüzü de atamız Avraham'dan aldık. Bu yolla Ha"Şem'in Avraham'a verdiği "Leh Leha" mitzvasını tamamlamaktayız.

Her ne kadar bu iki açıklama bir birleri ile ters olsalar dahi, biri alçalmak diğeri yükselmek, ikisi de aynı cümlenin açıklaması ve bu yüzden de aynı anda ikisi de doğru. İki mesajıda aynı anda sindirmemiz lazım. Bu dünyaya burayı yönlendirmek amacı ile indiğimiz (alçaldığımız) ve en alttan yukarıya doğru değiştirmeye çalışarak yükseltmek. 

"Leh Leha" her Yahudi için bu dünyayı Ha"Şem'e bir yuva yapma misyonunda bir çağrıdır. Yukarda sözü edilen iki yaklaşım ile eşzamanlı olarak çalışarak, Tanrısallığın bu diyarın ardında olan en yüksek derecelerinin dahi bu dünyaya gelmelerini ve hayatımızın bir parçası olmalarını sağlıyabiliriz.

Bu Peraşa içindeki tüm Berahalar'ın anahtarı ve en yüksek Beraha'nın Maşiah'ın gelişinin yoluda budur.
En yakında gelmesi dilekleri ile.

Cuma, Ekim 20, 2017

SU BENİ BOĞMADI, BENİ YÜKSELTTİ -- Rabbi YITZI HURWITZ

bs"d

Geçen gün sözünü ettiğim ALS hastası Rabbi Yitzi Hurwitz'ten bu hafta.
Aklınızda bulundurun; bu yazıyı özel bir kompüterde gözleri ile yazıyor. Çok büyük bir çaba sarf ederek.



Bu hafta hayatımın en büyük korkusunu yaşadım. Gece yarısı nefes borumu bir şey tıkıyordu. Eşim Dina ve hemşire tüm çabaları ile temizlemeye çalışıyorlardı ancak olmuyordu. Dina'nın o anlarda neler geçirdiğini tahmin edemiyorum bile ama ne yapılması gerekiyorsa yaptı ve sayesinde halen hayattayım.

Benim için müthiş bir korkuydu, nefes alamamak, yavaşça kendimi kaybetmek, düşünceler kafamda yarışıyorlardı. Öncelikle eşim ve çocuklarımı düşündüğümü, bunun gerçekleştiğinie inanmıyorum diye düşündüğümü hatırlıyorum. Son olarak düşüncelerimi "Ha"Şem eğer beni istiyorsan, seninim, Şema Yisrael..." olarak hatırlıyorum.

Son hatırladıklarım koridordan bir kaç sahne ve kendime ambulansta tekrar gelmem.

Bu ölüme yakın olma tecrübesini yaşamasaydım hastahaneye gitmeyecektim. Ama şimdi geldiğimden memnunum; bir kaç rutin test yapıldı ve önemli bir problem ortaya çıktı. Şimdi bu problem kontrol altında.

Cemaatten ve tüm dünyadan gelen secği çağlayanı inanılmazdı. Düşüyorduk ki, bizi yakaladınız. Her ne kadar belki de ömrümüzün en travmatik deneyimini yaşarken sizlerin sevgisi, bizi karanlık uçurumda boğulacak iken, hiç tahmin edemeyeceğimiz zirvelere çıkardı.

Tüm bu mücadeleler, zorluklar, travmalar vs. sizi mahf edecekler iken doğru yaklaşım ile sizi yükseklere çıkartabilirler. Tabii etrafınızda sizi destekleyen, sizi yalnız olarak yapamayacağınız bir şekilde destekleyen bir sistemin olması da çok önemli.

Noah Peraşası'nda tufanı, fırtınaların, sel sularının ne şekilde dünyayı mahf ettiğini okuyoruz. Ancak aynı bu sular Noah'ın gemisini, Noah'ı ve sonuçta dünyayı tekrar dolduracak olan ailesini en yüksek zirvelere taşıdılar. 

Buradaki püf noktası özellikle sular azgınlaşınca gemiye girmekte.
Bu gemi umudu, Ha"Şem'e güveni, yakınlığı ve bağlantımızı sembolize etmekte.

Noah'ın gemisi için Ibranice'de kullanılan kelime "Teva", aynı zamanda harf manasına gelmekte. Bu da Tora'yı sembolize etmekte. Tora zor zamanlarda kuvvetin ve sığınmanın kaynağıdır. Aynı zamanda da bize doğru bakış açısını vererek olaylara positif bir şekilde yaklaşmamızı sağlar.

Gemi'nin içinde Masiah'ın ışığı parladığı için vahşi hayvanlar diğerleri ile barış içinde yaşadılar, sürtüşmenin olmadığı bir şekilde. Var olmamızın amacı budur, ve bu amacı anladığımız zaman bu suların içinde yön bulmak daha kolay olacaktır.

Gemi içinde hayvanlara bakmak, onları beslemek Noah için zordu ama sonuçta insanlığı kurtaran, dünyayı kurtaran o oldu. Ha"Şem'in istediğini yapmak zor iştir ama alınan sonuç muhteşemdir. Yaşadığımız zorlukların çok önemli olduğunu idrak etmemiz lazım ve işimizi tamamladığımız zaman dünyayı doğru yöne getiriyoruz. Bunun ödülü de sonsuz olacaktır.

Maşiah'ın gelişi ile tüm zahmetlerimizin, çabalarımızın sona erdiğini görmek bizlere nasip olsun. Zamanı geldi.

Bugün canlı olmamda payı olan herkese müteşekkürüm. Özellikle Hatzala, Los Angeles Itfaiyesi. Ve en iyi bakımı alabilmem için her türlü çabayı verenler.
Doktorlar, hemşireler, hastahane ve ambulans personeline teşekkürler. Ve benim için dua etmiş olan, iyi dilekler sunan herkese teşekkürler.
Hayatta olmaktan çok mutluyum...
Related Posts with Thumbnails