shomer shabat

Perşembe, Haziran 30, 2016

DÜNYANIN ÇİVİSİ ÇIKTI -- TOHU VE BOHU

bs"d



Bundan bir kaç ay evvel çocuklarımızın geleceklerinin ne kadar karanlık olduğu hakkında bir yazı yazmıştım. Çok karamsar bir yazıydı.
Maalesef yeteri kadar karamsar değilmiş. Dünya benim hayal gücümden çok daha yetenekli manyaklar tarafından tam bir kaos içine götürülüyor. 
Bir tarafta - evet hastalığın adını utanmadan söyleyeceğim - radikal İslam (veya isterseniz radikal kelimesini dahi kullanmanıza gerek yok), diğer tarafta ne yaptığını şaşırmış bir dangalaklar ordusu tarafından gitikçe daha da uçlara çekilmekte olan radikal liberalizm, (veya isterseniz radikal kelimesini dahi kullanmanıza gerek yok).
Ve ikisinin işbirliği.
Ve son sekiz sene içinde insanlığa Hitler, Stalin ve Mao'dan çok daha derin zararlar veren İslamofaşizm perver ateist bir manyak altında mahf edilen, dağıtılan eskiden aklı selim olan dünya lideri bir ülke. Şimdi hiç bir liberal hasta ruhlu çıkıp ta Yahudiler'i katl eden Hitler'le bu adamı mı karşılaştırıyorsun demesin, çünkü bu adamı destekleyerek bırakın Yahudiler'in tüm insanlığın geleceğini mahf ettiniz. Üç, beş tane Yahudi söz konusu bile olamaz. İstatistik hata bazında sizin "progresive mezbahalarınızda" adı veya sanı bile anılmayacak kadar ufak bir rakkam. 

Ama tüm insanlığı insanların kardeşliği adına imha etmeye hazır olacak kadar kararmış gözleri. Yeter ki kendi ideolojileri tutsun. 
Tek cümle ile insanlıktan insanlık adına nefret edecek duruma gelmişler. Maksat insanlığı kurtarmak.
Nasıl mı?
İnsanları yok ederek.

Üzerine sayfalarca yazabileceğim ve dağınık gibi görünseler de -- çünkü düzen kalmadı (tohu ve bohu) -- bir birleri ile bağlantılı bir kaç konu:

*Bu sabah Kiryat Arba'da yatağında 13 yaşında bir kızımız siz liberal hastaların "barış ortağımız" diye pohpohladığınız Mahmud Abbas'ın danışmanlarından birinin bu hafta "gördüğünüz yerde Yahudilerin boğazlarını kesin!" sözlerini uygulayan bir İslamist tarafından katl edildi.

*Daha dün Beyaz Saray'daki rejim ve bu rejimin destekleyicilerinin adını vermekten çekindikleri İslamistler Istanbul'da 42 kişiyi katl ettiler, yüzlerce yaralı, ömür boyu sürecek bir acı bıraktılar gerilerinde. 

*Sabah yine Kabul'da 40 küsür İslamofaşizm kurbanı.

*Ve bizim derdimiz doğmamış bebekleri imha etme hakkı. Holokostun kanuni şekli.

*Eşcinsel bir çiftin düğününe düğün pastası yapmayı red eden bir fırın sahibinin 130 bin Dolar ceza yemesi. Gaystapo iş başında.

*Daha bu hafta [Kudüs -sic] günü adı altında İsrael'in imhasını promote eden bir rejimin eline toplu imha silahları elde etme fırsatı veren, dünyanın bir numaralı teoro destekleyicisi olduğu açıkça bilinen bir devlete 150 milyar Dolar'ın önünü açan manyakları halen savunabilecek kadar alçaklaşmış gönüllü Kapolar.

*Beyaz Saray'a yerleşir yerleşmez ilk işi daha evvel hediye edilmiş Churchill büstünü kaldırtan hasta ruhlu bir adamdan başka ne beklenirdi ki? İnsanlığı Nazi canavarından kurtaran bir adamın gölgesi altında olmaktan çekinmesinin nedeni yine insanlığı yok etmeye uğraşan İslamofaşizm canavarı ile kendi inanılmaz sapık ideolojisi yüzünden savaşamayacağını bilmesi ve bunun yüklediği vicdanı sorumluluk olmalı. Daha ilk günden belliydi ne tip bir hastalığa bulaştığımız.

*Maalesef zamanında insanlığın en azından biraz da olsa güvenip dayanabileceği dağlardan biri olan ABD tam manası ile kendi kendini ne şekilde çökertebileceği üzerine tartışmakta. Demokratların başkan adayı şu anda hapiste olması gereken biri. Cumhuriyetçilerin adayı ise tam James Bond filimlerine uyabilecek bir megalomanyak.

Kısacası nereye baksak karmaşa, kaos.
Ateist liberal ideolojinin yaratmaya çalıştığı. 
Tanrısızlaştırılmış ve iyi ile kötü arasında fark kalmayan kısaca yaratılışın başına döndürülecek bir dünya.
To-hu ve Bo-hu dünyası.
Düzen kalmamış, karanlık bir dünya.
Kendini humanist maskesi arkasında saklayan karanlık.

Kötülük her zaman vardı ve var olacak. Taa ki kötülüğe ortam yaratmayı insan hakkı olarak gören sapık ideoloji -- tohu ve bohu ideolojisi -- silinene kadar.
Kötülüğe yer tanıyan bu sapıklar o kötülerden çok daha zararlılar.
Bazıları için göz yaşı dökülemeyeceğini anlayacağımız zaman insanlık insanlaşacak.
O zamana kadar kan ve göz yaşı ile devam.

Pazar, Haziran 26, 2016

İTHAL DÜŞMANA İHTİYACIMIZ YOK, ÇOĞU BİZDEN ZATEN

bs"d

Israel'in en azılı düşmanları liberal aşırı sol ve içindeki Yahudi asıllı kişilikler.
Bernie Sanders'i ideolojik olarak destekleyen Yahudiler'in bir kısmı istemeyerek (ve büyük bir çoğunluk ta isteyerek) İsrael düşmanlarına destek oluyorlar.

Yeşayahu 49:17



NEYE SEVİNİYORSUNUZ?

bs"d

NEYE SEVİNİYORSUNUZ?

Dincisi şeyimizin üstünde takla atsak yine ne Yahudi'yi ne de tabii İsrael'i sevmeyecek. Bırakın sevmeyi nefret düzeyini bir milim dahi alçaltmayacak.
Laik dediğimiz öbür tayfa ise genetik Yahudi nefretinin yanında tüm dünya Sol'unun takip ettiği Siyonizm ve dolayısı ile İsrael düşmanlığını şimdi, gıcık olduğu dinci tayfayı aşağılamak için daha da ateşleyecek.
"Bakın bunlara bebek katilleri ile barıştılar" sloganları başladı bile.
Hakikaten neye seviniyorsunuz, ne bu heyecan?

MAŞİAH KAPIDA

bs"d

Ha"Aretz gazetesi bozuk saat kurallarına dahi uymaz normalde. Doğru saatte bile yanlıştır ama bu doğa üstü bir durum:

ALTALENA -- BİR İNSANLIK SUÇU

bs"d



Bildiğimiz bu hikayeyi bugün 84 yaşında olan Hilik Şapira'nın ağzından dinleyince insanın tüyleri diken diken oluyor.
Diyelim ki Ben Gurion ve etrafındakiler haklıydılar. Bu geminin Etze"l'e ait olmaması gerekiyordu -- ki aralarında yapılan anlaşmaya göre silahlar Yeruşalayim'in kurtarılması için Etze"l tarafından kullanılacaklardı. Ama sosyalizmin temel kurallarından olan "dürüst olmayacaksın" ilkesi ile Ben Gurion ve şürekası haklıydılar diyelim.

Hilik Şapira'nın kendi sesinden Altalena'da olanlar.

Ama beyaz bayrak çekmiş, silahsız olarak batmakta olan gemiden suya atlayanları yaylım ateşine tutanların yargılanmamış ve işledikleri insanlık suçundan dolayı ceza almamış olmaları İsrael tarihinin utançlarından biri olarak kalacak. İsrael'in ilk yıllarının Yahudi iç ırkçılığı ile lekelenmiş sayfaları arasından bu sosyalist şürekanın işledikleri suçlar umarım tek tek ortaya çıkartılıp en azından tarihin gözünde yargılanmalı.
Bütün bunlara yakin tarihin Oslo ihaneti, Guş Katif sürgünü, Histadrut, Bima, Kameri, Şimon Peres örgütü gibilerin milyarlarca Dolar bedelindeki borçlarının silinmeleri dahil edilerek.
Tabii sosyalist ataların lülelerini keserek Kibbutzlara yolladıkları Yemenli çocuklar, doğumlarda annelerinden çalınan Yemenli bebekler, Fas göçmenleri üzerinde yapılan deneyler vs., vs., vs...

TEMEL MÜFREDAT VE HAREDİLER

bs"d







Haredi dünyasının normları içinde dahi, benim gözümde en önemli şey olsa dahi, sadece Tora öğrenerek var olunabileceğini düşünmek imkansız.
 Sadece bunun olması imkansız, seculer eğitimi de içeren müfredatın olması mutlaka gerekli...
 Haredi cemaati içinde bu eğitimi cesaretlendirmeli, bu çok önemli ve Harediler içinde bunun halen önemsiz olarak görülmesi bir utançtır. Hiç bir sebep yok. Tora öğrenimi içinde olan biri olarak şunu söyleyebilirim, bu temel müfredat eğitimi Tora öğrenimini hiç bir şekilde engellemiyor, tam tersine birlikte yapıldığı zaman bir birlerine yardımcı oluyorlar. Birinin hesabına öbüründen vaz geçmek için hiç bir neden yok.

Yeruşalayim Baş Hahamı Rav Aryeh Stern

HAREDİ ASKERLERİN YEMİN TÖRENİ

bs"d


Aslında bu gençlerin Haredilikleri sorgulanıyor ama aralarında herşeye rağmen hatta ailelerine baş kaldırarak ta askerlik hakkını kullananlar var. 

Perşembe, Haziran 23, 2016

ALTALENA İLE İLGİLİ 5 ANEKDOT

bs"d



Israel'li gazeteci Arel Segal'ın Altalena ile ilgili pek bilinmeyen 5 nokta hakkında yazdıklarından alıntılar:
*Altalena olayı hakkında bilgi tazelemek için: Altalena


İbranice orijinalinin altına Türkçe tercümeyi (elimden geldiğince) ekliyorum. Düzeltilmesi gereken yerleri bildirirseniz sevinirim. -- İçerik değil tercüme olarak 

Altalena hakkında cok bilinmeyen 5 hikaye:

1- Yitzhak Rabin'in "kutsal top" ile alakası yoktu. (Kutsal top daha sonra David Ben Gurion tarafından Altalenayi batırdığı için Bet Hamikdaş kurulunca içine yerleştirilmesi gerektiğini söylediği top) Şahitler Palma"h'in komutanlığında görev yapmakta olan Rabin'in ne şekilde balkondan el bombalarını "hurraaaaa!" diye naralar atarak attığını anlatmaktalar. Çatışmalardan sonra 200 Etze"l savaşçısı tutuklanır ve Tzaha"l' ile Palmah"in hukuk bölümleri arasında bu tutuklular ile kimin ilgileneceği konusunda tartışmalar başlar. Bir şahitin anlattığına göre Rabin silahını çekerek askeri yargıca yaklaşır ve "burası askeri alan! Emirleri uygulamazsan silahımı sana karşı kullanacağım." der.

2- Arlozorov'u öldürmek suçu ile önce ölüm cezasına çarptırılan ve sonra suçsuz ilan edilen Avraham Staveski (Ingiliz Mandası mahkemesinde onun suçsuzluğunu ispat için çaba verenlerden biri de Rav Kuk idi) de Tzaha"l ve Palma"h'ın ateşi sonucunda ölen 10 kişiden biriydi (3'u asker 9 kişi de daha sonra Kfar Vitkin dolaylarında çıkan çatışmalarda hayatlarını kaybedeceklerdi). Ironik olarak hayatını kaybettiği yer daha sonra kendisini öldürdüğü ailesi tarafından senelerce iddia edilen Arlozorov'un öldürüldüğü yere çok yakındı.

3- Devlet liderleri ve Mapai ileri gelenlerinin Etze"l'i parçalama çabalarına paralel olarak aynı zamanda çok daha az bir şiddet içeren bir şekilde ama inatla Palma"h'ın da parçalanmasına çaba sarf edilmekteydi.​ Örgüt yönetimi parçalanmayı istemiyordu ve bunu önlemek için bir sürü harekatlar düzenliyordu, bu ilk şıkta sözü geçen Rabin'in hukuk kapsaması ile olan mücadelesine de sebep veren durumlardan biriydi. Ben Gurion'un ofisi Aleksandroni adlı birliğin gerekirse Palma"h'a karşı yapılması gerekebilecek bir saldırıda Tzaha"l ile iş birliği yapıp yapmayacağı hakkında tetkiklerde bulunmaktaydı.

4- Altalena'ya ateş açılması emri ilk emre itaatsizlik edenleri de yanında getirdi: Ateş etmesi emri verilen ilk topçu Yosef Aksan yargılanmaya ve idam edilmeye dahi hazır olduğunu bildirerek ve bunun da hayatta yaptığı en doğru şey olduğunu söyleyerek emri red eder. Tarih kitaplarından yok olan bir kahraman. Hava Kuvvetleri ikinci komutanı Ayman Şamir bu saldırıyı yapacak Yahudi olmayan pilot bulmaya çalışır ama hepsi Eretz Israel'e Yahudiler'e ateş açmak için gelmediklerini söyleyerek red ederler. Bu yüzden tek çare sahilden top ateşine tutmak kalır. Sonunda ateş açan top takımının komutanı Hilel Delaski bu görevden ayrılmak ister ama red edilir.​

5- Bu "kutsal top" bugün nerede? Bugün bu şaibeli tacı taşıdıkları iddia edilen iki Napoleon var: Biri Topçu kuvvetlerin eğitim karargahı olan Şivta'da. [ben kendim gördüm bu topu --DH]. Ikincisi, tamir edildi ve Tzaha"l'ın komuta okulunda sergilenmekte. Yanında Menahem Begin'in sözlerini taşıyan bir tabela asılı: "Sadece kardeş savaşı olmasın..."​ 


5 סיפורים פחות ידועים על פרשת אלטלנה:

- יצחק רבין לא קשור לתותח הקדוש. הוא לא ירה בו. העדויות מספרות כיצד רבין, שפיקד על הכוחות במטה הפלמ"ח, השליך רימונים מהמרפסת תוך קריאות "הורה". אחרי הקרב נעצרו 200 אנשי אצ"ל והחל מאבק בין התביעה הצה"לית לזרוע המשפטית של פלמ"ח מי יזכה לטפל בהם. רבין, על פי עד ראייה, ניגש לשופט הצבאי, שלף אקדח ואמר לו: "זה שטח צבאי! אם לא תבצע את ההוראות אשתמש בנשק כלפיך".

- אברהם סטבסקי, האיש שנידון למוות ואז זוכה בפרשת רצח ארלוזרוב (אגב, אחד מראשי המאבק לזיכויו בבית המשפט המנדטורי היה הרב קוק), הוא אחד מ10 לוחמי האצ"ל שנהרגו מאש צה"ל והפלמ"ח בקרב אלטלנה (9 נוספים, בהם שלושה חיילי צה"ל נהרגו בחילופי האש בכפר ויתקין). למרבה האירוניה, מקום נפילתו סמוך מאוד למקום רצח ארלוזורוב בו הואשם על ידי המשפחה שנים רבות אחר כך.

- במקביל למאבק של ראשי המדינה ומפא"י לפרק את האצ"ל, שהגיע לשיאו בפרשת אלטלנה, התקיים מאבק עיקש אם כי הרבה פחות אלים, על פירוק הפלמ"ח. מטה הארגון לא רצה להתפרק והוציא כל מיני פעולות כדי למנוע זאת, זה גם מה שהוליד את הסיפור של רבין והמאבק המשפטי מסעיף 1. בלשכת בן גוריון ביררו אם חטיבת אלכסנדרוני תעמוד עם צה"ל למקרה של מתקפה מול הפלמ"ח

- פקודת הירי על אלטלנה הביאה את סרבני הפקודה הראשונים: יוסף אקסן, התותחן הראשון שנתבקש לירות, סרב והצהיר שהוא מוכן להישפט ואף להיות מוצא להורג משום שזה יהיה הדבר הטוב ביותר שיעשה בחייו. גיבור שנעלם מספרי ההיסטוריה. היימן שמיר, סגן מפקד חיל האוויר, ניסה למצוא טייס לא יהודי שיתנדב לבצע את התקיפה, אולם אלה סירבו כולם, בנימוק שלא הגיעו לארץ ישראל כדי לירות ביהודים. כך נותרה רק ההפגשה מן החוף. גם הלל דלסקי, מפקד צוות התותח שירה לבסוף, ביקש להשתחרר מהמשימה וסורב.

- איפה נמצא היום "התותח הקדוש"? יש 2 "נפוליאונצ'יקים" שטוענים לכתר המפוקפק: אחד נמצא בבי"ס לתותחנים בשבטה. השני - שופץ והוצב במכללת לפיקוד ומטה של צה"ל. לצידו תלוי שלט הנושא את דבריו של מנחם בגין: "רק לא מלחמת אחים".


Ve Altalena ile ilgili bir kaç fotograf:











SUARTINDAKI IFADE YETER DE ARTAR BILE

bs"d

 Suudi Kralı'nın Abbas'ın kendisine verdiği çerçevelenmiş "Palestine Post" (zamanın Siyonist yayınlarından) gazetesini kabul ederken suratının hali müthiş.
 Salaklıkta Nobel adayı Abbas.



Cuma, Haziran 17, 2016

10 YAŞINDAYIZ -- İYİ Kİ DOĞDUM

bs"d



 Şaka maka ama 16 Haziran 2006'da yukardaki ilk deneme postu ve "David's Backyard" adı ile yola çıkan "Sokak Yahudisi" 10 seneyi devirmiş.
 Dile kolay 10 sene.
 Keşke doğmasaydın diyenler varsa, başarının tümü benim.

 Bu vesile ile Şabat öncesi Yahudi ailesinin en değişik iki kesitini kanımca temsil eden Hasidik Rap ile 11'inci seneye başlıyorum.
 Emekli olmayı düşündüm ama vaz geçtim. 
 Sorry...

BAS KOL -- HASIDIK RAP

  

Şabat Şalom

Perşembe, Haziran 16, 2016

ŞULHAN ARUH MU? NUREMBERG YASALARI MI?

bs"d



Son sorduğumda Türkiye Yahudi Cemaati halen Şulhan Aruh tarafından tespit edilen Halaha'ya göre işliyordu. En azından resmi olarak.
 Şalom gazetesi yine Halaha'ya kendi özgür yorumunu getirmiş.

 Acaba Şalom gazetesi tarafından Yahudi ilan edilen bu şahsın çocuklarını bizim Cemaat bünyesinde al pi Torat Moşe evlendirmek mümkün mu?

 Mümkünse mesele yok, o zaman Şalom kendi içinde yayınlandığı toplumun kuralları dahilinde haklı.
 Değilse düzeltmek gerekir.



 Kimse hemen fırlayıp ta adam Naziler'den kaçmış falan fismeken gibi şeylerle neden yaratmasın.
 Biz Yahudiliği Nuremberg yasalarına göre belirlediğimiz zaman bunu tekrar yazışırız.

Salı, Haziran 14, 2016

BUGÜNLERİ DE GÖRDÜK

bs"d
Gülmeyin.
Bir gün bu liberaller sizin de kapınızı çalacaklar.

teröristler bile 911'i arayıp motivlerini kayıt ediyorlar.
Amerikan liberalleri bütün dünyaya yalan söyleyemesinler diye.

Çarşamba, Haziran 08, 2016

YAHUDİ OLMAYAN YAHUDİLER'E BİR ÖRNEK: BERNIE SANDERS

bs"d

Dennis Prager'in bu yazısını tercüme etmeyi uygun gördüm.
Benim kullandığım "Yahudi gibi yaşamayan Yahudiler" kavramını "non-Jewish Jews" olarak kullanıyor ve açıklıyor. Meğer bu kavram 1954 senesinde Isaac Deutscher adında bir tarihçi tarafından ortaya atılmış.

Makalenin orijinali için tıklayın.

Tadını çıkartın:




Senatör Bernie Sanders'i anlamak istiyorsanız şunları bilmeniz gerekiyor:
Kendisi kimlikten arındırılmış modern insanın özünü temsil etmekte.
Yahudi olmayan Yahudi ve Amerikan olmayan Amerikalı.
Sanders konuşmalarında ve röportajlarında sorulmadığı sürece Yahudiliği hakkında hiç bir şekilde söz etmemekte ve gerçekten şaşırtıcı olan ABD Başkanlığına soyunmuş birisi olarak Amerika hakkında sadece bir kaç kere söz etmekte, onlar da genelde Amerikan eşitsizliği, Wall Street yolsuzlukları ve diğer Amerikan kötülükleri.

"Yahudi olmayan Yahudi" kavramı benim değil. Bu kavramın yaratıcılığı genelde bu başlık altında 1954 senesinde bir makale yazan Yahudi tarihçi Isaac Deutscher'e ad edilir. Bu kavram Yahudi doğmuş (Yahudilik sadece dini bir kimlik değil aynı zamanda milli, ulusal bir kimlik taşır) ancak kendilerini ne dinen ne de milli olarak Yahudi olarak değil sadece dünya vatandaşları olarak görenleri tanımlamakta.

Yahudi getolarının duvarları yıkıldıktan ve Avrupa Yahudileri yerleşimlerinden çıkabilmeye başladıktan sonra bir çok Yahudi Yahudi olmayan Yahudi olmaya başladılar. Ve birçoğu veya çocukları içinde yaşadıkları toplumlara asimile oldular.

Küçük ama önemli bir grup ise radikallestiler. Dinlerden (özellikle de Judeo-Hristiyan temelli dinlerden), geleneksel orta-sınıf (burjuva) değerlerden, kapitalizmden ve Batı milli kimliklerinden (Batı karşıtı milli kimlikleri desteklediler) iğrenmekteydiler ve özellikle de Yahudi milli ve dini kimliğinden nefret ediyorlardı.

Örneğin, sosyalist Karl Marx, Sovyet politikacısı Leon Trotsky, dil bilimci ve politik aktivist Noam Chomsky ve milyarder George Soros'un ortak noktaları nedir? Hepsi Yahudi ebeveynlere doğmuş, hiç bir Yahudi kimliği taşımamış/ taşımayan ve Yahudilere ve Yahudi olmayanlara zarar vermiş / vermekte olan radikaller.

Marx iki Rav'ın torunuydu (babası Hristiyanliga geçmişti), ancak 19uncu yüzyılın en önemli antisemit makalelerinden birini "Yahudi Sorunu Üzerine" başlığı altında 1844'te kaleme alacaktı. Makalede şu ifadeler bulunmaktaydı:

"Para Israel'in kendi karşısında başka hiç bir tanrının duramayacağı kıskanç tanrısıdır... Yahudilerin tanrısı sekülerleşti ve dünyanın tanrısı haline geldi... Yahudi'nin sosyal olarak özgürleşmesi, toplumun Yahudilik'ten özgürleşmesidir.

Lev Bronstein olarak dünyaya gelmiş olan Trotsky önce Rus daha sonra Sovyet komunizminin entelektüel babasıydı. Joseph Stalin ve üç diğer kişi ile (ikisi Yahudi olmayan Yahudilerdiler) birlikte o da Vladimir Lenin'in Komünist Parti'si varisi olabilmek için savaştı.

Trotsky Kızıl Ordu'nun başında olduğunda Moskova Hahambaşısı Jacob Mazeh Trotsky'den Yahudiler'i pogromlardan koruması için orduyu kullanmasını rica eder. Trotsky'nin şu şekilde cevap verdiği söylenmekte: "Neden bana geliyorsun? Ben Yahudi değilim." Rabbi Mazeh "Asıl trajedi de bu. Trotskyler devrim yaptılar ama bedelini Bronsteinlar ödüyorlar." diye cevap verir.

Chomsky doğmuş olduğu iki kimliğine de düşman. Hayatının büyük bir kısmını Amerika ve Israel'e karşı çalışmaya adadı. En basitinden bir örnek vermek gerekirse; Israel'in imhasına kendini adamış olan ve Amerika'nin terör örgütü listesinde bulundurduğu Hizbullah'in lideri Hassan Nasarallah'a desteğini göstermek için Lübnan'a gitti.

Soros ta Yahudi olarak doğmuş ve daha sonra radikal bir dünya vatandaşı haline gelip, Amerikan ve Yahudi köklerinden uzaklaşmış ve ikisine de zara vermekte olan biri.
New Republic dergisinin geçmiş editörlerinden olan Martin Peretz Soros'u şu şekilde anlatıyor: "Soros Yahudiliğine karşı belirgin bir şekilde kayıtsız. İnançsız biri. Hiç bir Yahudi cemaat bağları yok. Kesinlikle de Siyonist değil. The New Yorker dergisinden Connie Bruck'a haşin bir şekilde Yahudilerin ulusal varlıklarına karşı olmadığını ama bunun bir parçası da olmak istemediğini söyledi."

Soros Filistin milliyetçiliğini desteklemekte. Yahudi ve Amerikan karşıtı milliyetçiliğin iyi olduğu ve Yahudi ve Amerikan milliyetçiliğinin kötü olduğu radikaller tarafından istikrarlı olarak kabul edilmiş bir inanç şekli.

Sanders bu radikal Yahudi olmayan Yahudilerin ılımlı bir şekli. O da Yahudi ve Amerikan köklerine yabancılaşmış.

Bu da onun tutumunu ve ilkelerini açıklamakta. Milli ve dini kökleri olmayanlar genellikle başkalarının bu kimliklerini, özellikle de kendi ait oldukları milli/dini grupları baltalamaya çalışırlar. Sanders'in durumunda bu Yahudi ve Amerikan kimliğini taşıyanlar.

Bu yüzden de Yahudi olmayan Yahudiler Amerika'da Hristiyanlığı zayıflatmak için Yahudi Yahudilerden, özellikle dindar [sic] Yahudilerden çok daha çaba göstermeye eğilimliler. Aynı gerçek Yahudi olmayan ve Hristiyanlığı da red etmiş Amerikalılar için de geçerli. Bunların da bir çoğu Amerika'da Hristiyan etkisini zayıflatmaya uğraşmaktalar.

Sanders gibi Yahudi olmayan Yahudiler kuvvetli bir şekilde Yahudi kimliği yansıtanlardan ve kuvvetli bir şekilde Hristiyan kimliği yansıtanlardan yabancılaşmışlardır. Ve yine Sanders gibi Amerikan olmayan Amerikalılar ve Amerikalı olmaktan fazla dünya vatandaşı olarak kendilerini tanımlayanlar da kendilerini belirgin bir şekilde Amerikalı olarak tanımlayanlara yabancılaşmışlardır.

Yahudi olmayan Yahudi radikaller ve Amerikan olmayan  Amerikalı radikaller insanlığı severler ama asıl insanlara zarar verirler, özellikle de Yahudilere ve Amerikalılara.


Pazartesi, Haziran 06, 2016

ÜZÜLEREK YAZIYORUM AMA GERÇEK

bs"d
Şunu üzülerek yazıyorum ve keşke yanılıyor olsam ama:
Trump'a oy verecek olan Yahudiler aynen Obama'yı mesih haline getiren iklimin etkisinde kalıp ona ilk seçimlerde oy veren (2008'de) ama 2012'de aklı başına gelen küçük azınlık ile aynı semptomları taşımaktalar. 
(2012'de tekrar Obama'ya oy veren Yahudiler'in saf değil kötü niyetli oldukları açık.)
Umarım tekrar düşünürler ve iklimin değil gerek kısa, gerekse uzun vadede hem İsrael hem de genel Yahudi toplumu için neyin doğru olduğunu sakince analiz ederek oy kullanmamanın da bir seçim olduğunu görürler.
Seçimlerde oy kullanmayanlara "oy kullanmayanın şikayet etmeye hakkı yok" derler.
Bu sefer önümüzdeki seçeneklere bakarak "oy kullananların daha sonra şikayet etmeye hiç hakları kalmayacak" diyorum.
Tek seçim אבינו שבשמיים...

Pazar, Haziran 05, 2016

DEVELER ARTIK HİÇ BİR YERDE GÜDÜLEMEYECEKLER

bs"d




Aşağıda yazılı olanlar kendime ama isteyen gocunabilir de.

Biz Türkiye dışında yaşamayı seçmiş Türkiye asıllı Yahudiler halen orada yaşayanları eleştirmeyi severiz.
Evet kendine karşı dürüst olacak her Yahudi'nin kabullenmesi gereken 2000 senedir dualarımızdan eksik etmediğimiz Eretz Israel bugün dudaklarından çıkan ile kalbi aynı olan her Yahudi'ye açık. 

Türkce tercümeli Kol Yaakov Sidur'undan

Dua etmeyen ve halen Tora geleneklerinden uzak olan Yahudiler için bile Israel kendilerini Yahudiliklerine ne bağ ile ilişkin görüyorlarsa, o şekilde de açık. Börekas Yahudileri dahil olmak üzere herkese yer verebilmiş bir memleketimiz var.

Ama bütün bu olanaklara rağmen halen dünya Yahudiliğinin yarısından çoğu sürgünde yaşamayı tercih ediyor veya yaşamak zorunda olduğu hissi ile ve cesaretsizliği ile davranıyor. 
Tabii eleştirmek kolay.

Bu sürgün yaşamının bir Yahudi olarak en kolay olduğu Amerika'daki son gelişmeler bizleri en azından Avrupa veya Türkiye'de yaşayan Yahudiler kadar endişelendirmek zorunda. Hatta daha da fazla çünkü bu devin içinde uyumakta olan antisemitizm uyandığı zaman, daha doğrusu uyandı, ama yataktan kalktığı zaman neye uğradığımıza sadece ABD'de yaşayan Yahudiler değil tüm dünya Yahudileri çok şaşıracağız.
Ama kendi kendimizi eleştirmekten kaçarak, deve kuşu misali gerçekleri görmemezlikten gelmeye devam ederek vereceğimiz en büyük zarar kendi çocuklarımıza olacak. 
Antisemitizm virüsüne karşı bağışıklığı olan hiç bir toplum yok. 
Toleranslı olmak sadece bir nefreti kontrol edebilmeyi becerebilmektir.
Bu yüzden toleranslı olarak tanımlanan toplumlar kanımca nefretlerin en verimli ve kontrol altında üreme ortamı buldukları toplumlardır.
Bir insanın yaşadığı toplumda kendi kimliğini, etrafını rahatsız edecek bir şekilde özgürce taşıyıp, o kimlik gereği yaşayabilmesine uygun ortam bulması mıdır tolerans? 
Tolerans sanki yanlış veya ayıp bir şey yapana karşı gösterilen anlayış değil midir?
ABD bu bakımdan bizim gözümüzde über-toleranslı bir yer.
Beni de en çok rahatsız eden bu.
Birgün bu tolerans tükenince ne olacak?
Tükenmekte olduğunu görmemek için de gerçekten ya kör, ya da müthiş bir vurdum duymazlık gerekiyor.
ABD'de yaşayan bir Yahudi olarak son seçim kampanyası sürecinde iyice ayaklanmaya başlayan antisemitizmi ve bu antisemitizmin ses bulduğu forumları izlemekteyim. 
Geçen seçim sürecinde Demokrat Parti'nin genel kurulununda Yeruşalayim'in Israel'in başkenti olarak tanınması önerisinin yuhalama sesleri içinde ve zorla, adaletsiz bir şekilde kabul ettirildiğini hepimiz canlı yayında izledik.
Bu Demokrat Partisi'nin zaten içine girdiği yön ve bunu bir şekilde kabullendik. Bu yolu da destekleyenlerin başında liberal ABD Yahudileri'nin olması zaten onlarla Yahudi ulusunun geleceğini tayin etmeye ve devamını sağlamaya çalışan kesim arasındaki uçurumun ne kadar daha genişlediğini açıkça göstermekte. Son nesil Yahudiler olarak anılacaklar. Yazık ama bu bir gerçek ve düzeltilebileceğine hiç bir ihtimal vermiyorum. (Konuya bağlantılı ama konu bu değil...Devam.)

Fakat bir de gerek Yahudiliklerine önem veren, gerekse Israel'in içinde olduğu zor konumu anlayıp gereken desteği vermeye çalışan Cumhuriyetçi Parti'yi destekleyen ABD Yahudileri için çok zor ve acı bir gerçekle yüzleşme zamanı geldi.
California eyaletinde Demokrat Parti bünyesinde Kongre seçimlerine katılmak için yarışmakta olan 25 yaşındaki Erin Schrode'nin karşı karşıya kaldığı müthiş antisemit saldırılar bunun en güzel örneği.
Maalesef bu genç kızımız bu durumun analizini yine liberal virüs ile kirlenmiş düşünce sistemi ile yaptığı için tam kavrayamamakta.
Kendi yazdıklarını okursanız anlayacaksınız:
Erin Schrode'nin cevabı.
İngilizce'den tercüme etmeye vaktim ve sabrım yok ama bütün yazdıkları içinde bu paragraf liberal ABD Yahudileri'nin kendi kimliklerine karşı olan saldırının özünü kabullenmekten ne kadar uzak olduklarını göreceksiniz. Bu nefret dalgasını dahi genelleştirmek, globalleştirmek düştükleri kuyunun artık tırmanılamaz kadar derin olduğunu ispatlıyor:


Holokost sonrası "ayıp" olarak kabul edilen antisemitizm rölantiye girmişti. Orta-Batı ABD'de, Güney'de sesi soluğu çıkmıyordu.
Sağ kesimin antisemitizminden bahs ediyorum.
Sol kesim ise daha akıllı çıkıp bu "ayıp" ile Israel - Siyonizm - Kolonializm karşıtlığı maskesi ile baş etmeyi becermenin yolunu buldu. Üniversite kampüsleri, akademik ve liberal, entelektüel ortamlarda kendine çok güzel yer buldu.
Hatta Yahudiler'in bir çok şekilde desteğini de alarak.
Kaşer antisemitizm yaratıldı.

Ama sağ antisemitizmi kendine ses bulmakta zorlanıyordu.
Bunu da her ne kadar kendisi bu yolu desteklemese dahi, etrafına topladığı zümre ve onların ırkçılık dolu nefret seslerine ortam yaratmakla Trump yolu açtı. 
Kendisinin ne olduğuna karar vermek çok zor.
Bir akşam içinde 3 kere yön değiştirebilen bir kişi.
Oy kaybetme riskini göze alarak bu sesleri susturmaya yönelir mi?
Zannetmiyorum.

ABD'de bir cin senelerce saklandığı yerden dışarı çıktı ve artık bu cini yerine geri sokmanın imkanı yok.
Liberal sol ve radikal sağ arasında kalan bir toplum olma yolundayız.

Bu gerçek ile karşı karşıyayız.
ABD Yahudileri de Avrupa Yahudileri gibi başları kuma gömülü olarak Sinagoglarının camlarının taşlandığı, başlarında kipa ile sokakta yürümekten kaçınmak zorunda kalacakları günleri mi bekleyecekler, yoksa durumu bugün analiz edip en azından Yahudiliklerine değer veren kesim olarak eğitim sistemimizde, aile yerleşkeliğimizde değişiklikler yapmaya mı gidecekler?
Şu anda görünen tam tersi.
Bugün içinde yaşadığım Suriye Yahudi toplumu, iş için ilişkilerde bulunduğum diğer Yahudi toplulukları gittikçe daha yerleşken duruma geçmekteler. Brooklyn'de en ana caddelerde milyonlarca Dolarlar ile eşine Israel'de zor rastlanan saray yavrusu Sinagoglar inşaa ederek mi?
Antisemitizm'in bu en ihtişamlı uyanışına bundan daha büyük destek olmayacaktır.
Maalesef bunu da bugün özellikle Yahudiliklerine önem veren kesim yapmakta. Müthiş bir gösteriş yarışı içine girmiş durumda.
Kim daha büyük Sinagog inşaa edecek, kim daha dışa yönelik görüntüsel mitzvalara önem verecek vs. vs....
Yaakov Avinu, oğullarını Mısır'a yollarken onları "lama titrau", dikkat çekmeyin diye uyarmıştı. (Bereşit 42:1)

Artık bu sürgünün son istasyonunda olduğumuzu kavramamız gerekiyor.
Geç kalmadan.
Bu son istasyonda, o çok övündüğümüz, gurur duyduğumuz demokrasi bize iki imkansız arasında seçim yapmayı uygun görüyor artık.
Artık bu diyarda da bu devenin güdülemeyeceğini anlamamız için tüm gerekli işaretler önümüzde.
Bu deve artık sadece Avrupa veya Türkiye'de yaşayan Yahudiler için güdülemez durumda değil.
Hepimiz aynı gerçekle karşı karşıyayız.
Belki asimilason bu zamanda artık kişisel bir çözüm olabilir, her ne kadar tarih bize toplumsal olarak ve sonuçta kişisel olarak bunun tam tersini defalarca ispat ettiyse de.

Ne yapacağız?

Çarşamba, Haziran 01, 2016

BERNIE SANDERS, ÇEVRECİLER VE CENGİZ HAN

bs"d

Ne güzel bu tweetler üst üste sıralanmışlar.
Hiç bir şey rastlantı değildir.
Sadece averaj bir komünistin omlet yapabilmesi için ne kadar yumurta kırmak gerekebileceğini tweeterin bilinç altı bize sunmuş.


Related Posts with Thumbnails