Shalom gazetesinde UOMO ogretim kadrosunun Israel'e yaptigi geziyi anlatan yaziyi ilgi ile okudum.
Emegi gecen herkese tebrikler.
Gezi'nin en azindan bizim yonumuzden Yahudi ogretim kadrosunun Yahudi olmayan meslek arkadaslarina yerinde sicagi sicagina bilgi aktarma konusunda cok yararli olduguna inaniyorum. Guzel bir atilim.
Gezinin fotograflarini gecenlerde Facebook uzerinden de izledim.
Gazetedeki resim bende senelerce her zaman icimde bir burukluk uyandiran hissimi tekrar uyandirdi.
Seneler evvel gerek zamaninda istirak ettigim, madrihlik yaptigim Israel genclik turlari, daha sonra Israel'de askerde iken koruyuculugunu yaptigim turlarda her zaman ayni hissi duydum.
Yad Vashem gibi Yahudi modern tarihinin en aci hikayesini korumak, anlatmak ve unutturmamak uzere yapilan bir muzede anitlarin onunde toplu fotograf cektirme olayi. Yanlis anlasilmasin, daha dun eski bir albumde kendimin de aynen Shalom gazetesindeki fotograf gibi bir fotografimi buldum.
Asagiya ekledim.
Ama o zaman da, bugun de yine ayni his beni rahatsiz etmekte.
Bir Devlet Baskani'nin, onemli bir ziyaretcinin celenk koymasi icin cekilen fotograflar, oraya olan saygiyi yansitiyor. Veya Auschwitz'i ziyaret edenlerin Israel bayraklarina sarili resimleri bir "her seye ragmen buradayiz" anlamini tasiyor.
Ama - tekrar ediyorum - kendimin de zamaninda ayni konumda oldugu bu sekilde- boylesine aci bir olayi anlatan bir mekanda gurup fotografi olayini hazm edemiyorum artik.
Hayatimda kendimi af edemeyecegim tek bir olay var. Onu da zamaninda anlatmistim. Bu o kadar degilse de yine de benim vicdanimi rahatsiz eden bir goruntu.
Belki de yaniliyorum.
Ama ne yapayim boyle hissetmekten kendimi ali koyamiyorum...