shomer shabat

Pazar, Mart 15, 2009

HER GUN 1 ALAHA -- 15 MART 2009

bs"d

Sarhoşluk Üzerine (3. ve son bölüm)

Bu neden bir günah sayılmaktaydı? Nadav ve Aviu'nun bu dünyadan ayrılıp T-nrı ile bir olmak istemelerinin yanlışı neydi? Bilginlerimiz bizlere diyorlarkı; "bizler isteklerimize karşı yaşıyoruz" İsteğimiz; hayattaki tüm testler ve zorluklardan kurtulup T-nrı'ya ulaşıp maneviyatta yaşamak olsa bile, yinede bu dünyada fizikselliğin içinde yaşamaya devam etmeliyiz, çünkü; T-nrı bunu istiyor. T-nrı'nın isteği; O'na manevi dünyada ulaşmamız değil, yaşamış olduğumuz bu fiziksel dünyada ulaşmamız. Tüm bu fizikselliğin içinde O'na barınacak yer açmamız. Fizikselliğin içine, hatta tam da ortasına maneviyatı koymamız.

Bu yüzden Tora bizi bu hikaye ile uyarıyor, şarap içtiğiniz zaman, (Tora'nın derinliğine indiğiniz zaman, manevi anlamda Tora'yı sarhoş ettiğiniz zaman), sarhoş olup Kutsal Mabed'e girmeyin (T-nrı'ya ulaşmaya, T-nrı ile birleşmeye kalkmayın.) Çünkü nasılki insan sarhoş olduğunda içindeki tüm gizlilikleri ortaya çıkartır, manevi anlamda Tora'da şarap içtiğinde, içindeki tüm sırları ortaya çıkarır ve insan bu sırlardan o kadar çok etkilenir ki, bu sırların kaynağına Kutsal Mabet'e (yada örnekteki üzere; T-nrı'ya) bu şekilde ulaşmaya çalışır. Ve bu T-nrı'nın istediği değildir. T-nrı'nın isteği ayık şekilde iken (fiziksel dünya ile bağlarımız %100 iken) Kutsal Mabed'e girmemiz. (maneviyatı yaşamamız)

6. Rebbe; Tora'da yazan herhangi bir olayın, derin anlamın bir yana; basit anlamını da gözden çıkaramayacağımızı açıklıyor. Yani Nadav ve Aviu, manevi anlamda sarhoş oldukları kadar, fiziksel anlamda da sarhoştular.

Şela Akadoş bunu kitabında şöyle açıklıyor: "Görüyoruzki Kutsal kişiler bazen çok içerler ve sarhoş olurlardır. Büyük davetler verirler ve sarhoşlukları ise Gökler Ad'ına olurdu. Çünkü gereğince içtiklerinde öğrenmiş oldukları Tora bilgilerinin derinliklerini görmeye başlarlardı. Ahlaksız biri sarhoş olunca, tüm ahlaksızlığını dışarı çıkardığı gibi, bu gibi kutsal insanlar fiziksel anlamda sarhoş olduklarında, ortaya sadece kutsallık çıkardı. Gimarada dediği gibi, "Şarap girince, sırlar ortaya çıkar" Hangi sırlar? Tora sırları...

Nadav ve Aviu içinde durum böyle idi. Kutsal kişiler oldukları için, fazla içtiklerinden dolayı sarhoş oldular, ve bu sarhoşlukları onları bildikleri Tora'nın derinliklerini anlamaya itti, taki ruhları bedenlerinden ayrılana kadar.

7. Rebbe bu anlatımın Raba ve Reb Zeira içinde geçerli olduğunu anlatacak:

Raba ve Reb Zira beraber oturdukları zaman, gerçektende çok güçlü ve ağır bir tür şarap içmekteydiler. Ve bu; onların sarhoş olmalarını sağladı, sarhoşluk ise onların Tora'nın gizli bölümlerini, sırlarını, anlayabilmeye itti. Hatta bu sırların açığa çıkışı, vahiy, o kadar yüksek seviyelere vardı ki, Reb zeira bunu kaldırmadı ve ruhu bedeninden ayrıldı.

Gerçektende Talmud, "Raba kalktı ve Reb Zeira'yı yığdı" dediği zaman gerçektende böyle olmuştu. Çünkü Raba, Reb Zeira dan daha yüksek seviyedeydi ve yüksek seviyesinden dolayı, Reb Zeira'nın göremediklerini görmekte, anlayamadıklarını da anlayabilmekteydi. Ve Raba bu sırları, Reb Zeira'nın seviyesinden dolayı göremediği bilgileri Reb Zeira'nın önüne açıklayınca, açığa kavuşturunca, bu bir kılıç etkisi yarattı ve Raba Reb Zeira'yı öldürdü. Aslında bu bilgi, bu iki ravın isimlerinden de anlaşılabilir. Raba ismi Aramca dilinde; engin uçsuz bucaksız demek iken; Zeira (Zera) Aramca dilinde "küçük" demek idi. Raba'nın engin, uçsuz bucaksız algılama kabı varken, Zeira'nın küçük algılama kabı vardı.

Ayrıca; "Raba kalktı ve Reb Zeira'yı (bir hayvan gibi = slaughtered) kesti" kelimeleri tamamen gerçek anlamındadır. Çünkü; bir hayvanı kesme fikrinin altında, hayvanı hayvanlar aleminden yenecek durumuna getirerek insanlar aleminin bir parçası olma durumuna yükseltilmesi vardır. Hayvan yiyecek olarak yenilecek ve insanın bir parçası olarak, bir üst seviyeye çıkmış olur. Aynı şekilde, Raba kalktı ve Reb Zeira'yı, bir üst seviyeye taşıdı, insanlar aleminden, insan üstü aleme çıktı. Ve bu üst sevieye Reb Zeira'nın normları üzerinde olduğundan, hayvanın insanın parçası olması gibi, Reb Zeira'nın ruhuda T-nrı'nın bir parçası haline geldi ve ortada bildiğimiz Reb Zeira sona erdi.


Şimdi hikayenin sonunu anlayabiliriz: "Bir sonraki sene Raba, Reb Zeira'ya dediki gel bu senede Purim seudasını beraber yapalım" Reb Zeira ise, "Her zaman mucize gerçekleşmez" diye cevap verirken basit anlamda denilmek istenen şudur:

Bir sonraki sene, Raba, Reb Zeira'nın geçen seneden sonra, bu sene anlayış seviyesini artırmış olabileceğini düşünmektedir ve bu yüzden onu bu senede purim davetine çağırmıştır. Reb Zeira ise, geçen sene olanlardan sonra bile; geçen seneki, manevi açığa vuruşu yaşamış olmasına rağmen, hala manevi kavrama seviyesinin aynı olduğunu belirtmekte ve bu yüzden daveti geri çevirmektedir.

Tüm bu anlatılanları toplarsak:

Alaha'nın bize öğrettiği üzerine, Mordehay ve Aman'ı karıştırana kadar sarhoş olma zorunluluğu; her yahudinin maneviyatı fizikselliğin içinde yaşayabileceğini öğretmektedir. Her yahudinin Tora'nın sırlarını öğrenebilme gücü vardır ve bunları öğrenebilmesi için bu dünyadan ayrılmasına gerek yoktur. Tersine Purim bize tüm yıl boyunca T-nrı'ya çoşku ile fizikselliğin içinde büyük bir manevi sarhoşlukla çalışabilmemiz için güç vermektedir.

Purim'de alkol alarak, biraz kendimiz uyuşturarak almış olduğumuz bu gücü gelecek Purim'e kadar gün be gün kullanabilmemiz dileği ile...

Kaynak: Likutei Sichot, Volume 31, İkinci Siha.
Aaron ESKENAZI
Related Posts with Thumbnails