1920 Siyonist Kongresi'nde bugün halen yaşadıklarımız yaşanmış.
Diaspora liderleri Israel'i ve yerleşimcileri suçlamaya başlamışlar. Onlar yüzünden rahatları kaçtığından şikayetçi olmuşlar. Bu yüzden Eretz Israel yerleşimcilerini (Yişuv) temsil eden David Ben Gurion ile Diaspora temsilcilerinin başındaki Hayim Weizmann arasında tartışmalar ve suçlamalar çirkin boyutlara dahi ulaşmış.
Weizmann Yişuv'u bütün olan aksilik ve sorunlar için suçladı. Eretz İsrael'liler heyecanlı, düşüncesiz ve kendilerini fazla ciddiye almaktalar, Eretz İsrael deki partiler asiler ve oradaki Yahudiler şişkinlikten (hipertrofi) muzdaraplar demekteydi. Buna karşı Weizmann İngiliz yönetimi (Manda) kararlı ve pratiktir diyordu. İngiliz yönetiminin anti-Siyonist ve belki de anti-Yahudi olmaya başlamasına şaşırabilirmiyiz diye soruyordu Weizmann.
Ben Gurion dökülen Yahudi kanının sorumluluğunu ne Araplar'a ne de İngilizler'e yüklüyordu. Weizmann sorumluydu. Ertesi günkü oturuma da uzayan bu iddiasını daha da dramatize etmek için Ben Gurion İngilizleri Türkler ile karşılaştırdı. Osmanlılar zamanında Yahudiler daha iyi durumdaydılar demekteydi. (Daha sonra Weizmann onunla dalga geçer bir şekilde yaptığı konuşması ile bunun ne kadar yanlış olduğunu ispat edecekti).
