"Mavi Beyaz yasa" olarak ta aniliyor.
Yasa kimseyi hapis cezasi veya para cezasi ile tehdit etmiyor.
Ana hatlari ile :
Eger bir kisi, grup veya bir organizasyon Israil'i (Yehuda ve Shomron bolgesi dahil) veya Israil mamullerini, etkinliklerini vs. boykota davet ediyorsa, boykottan etkilenen taraf bu boykotculari dava edebiliyor.
Bu dava sonucu mahkemeler bu boykot cagrisindan etkilenen kesimin ne kadar zarar gordugunu tespit edip maddi compensationa karar veriyor.
Kanunun diger bir noktasina gore de boykotu organize eden kisi ve organizasyonlar bundan boyle devlet ihaleleri ve etkinliklerinde yer alamayacaklar.
Yani kisi Um-El Fahm'da uretilen urunu satin almak veya almamakta serbest. Ayni sekilde sahsi olarak Ariel'de uretileni de. Ama bunu bir aleni boykot cagrisi haline getirmek yasak degil ancak karsiliginda dava edilip zararlari karsilama olasiligi da var.
Bu gerekli onlemi almakla Israil kendi icinde yaratilmakta olan tehlikeli ayirimciligin (irkciligin) da onune bir engel koymus oluyor.
Dedigim gibi evet ama yetmez.
Netanyahu (ben tumune katilmasam dahi) bu kanun ile ilgili su cumleleri ile (kendi degerleri cercevesinde) olayin arkasindaki mantigi cok guzel aciklamis:
"Buradan 11 dakikalik bir mesafede, Maale Adumim'de yasayan kardeslerimiz var. Ariel ve Gush Etziyon'dan kurtulmak mi istiyorsunuz? Kneset'e girin ve bu yonde calisacak bir hukumet kurun. Ama Ariel'deki aileleri ve cocuklara zarar vermek? Ben bunu haksiz bukuyorum"
Iste artik muzelerin gosteri salonlarinda degil ancak arsivlerinde yer alacak Meret"z ve Shalom Ahshav gibi anti-siyonist (aynen tum dunya anti-siyonistlerinin kullandiklari maske gibi) ideolojilere verilecek en guzel oneri.
Kendi cokmus, basiretsiz ideolojinizin hayalkirikligi ile "demokrasi !, demokrasi elden gidiyor!" yaygarasi yapip kisilere zarar vermekten vaz gecin. Sizin humanistliginiz zaten kendinize.
Baskalarina da zarar vermeyin.
