shomer shabat

Cuma, Şubat 02, 2018

YUKARIDA VE AŞAĞIDA BİRLİKTE -- RABBİ YİTZİ HURWİTZ

bs"d


ALS hastalığı ile mücadele veren Rabbi Yitzi Hurwitz'ten bu hafta.
Aklınızda bulundurun; bu yazıyı özel bir kompüterde gözleri ile yazıyor. Çok büyük bir çaba sarf ederek.

*****************************************************************************************************

Yitro Peraşası'nda "(Vaydaber) Konuştu Ha"Şem bütün bu sözleri söyleyerek (lemor)" diye başlayan On Emir'i okuyoruz. Genelde söylemek anlamında "lemor" kullanıldığında bu sözlerin gelecek Yahudi nesillere de tekrar edilmesi ima edilmektedir. Ama On Emir'in verildiğinde tüm Yahudi ruhları, hatta gelecek nesillerin ruhları da orada bulunmaktaydılar. Öyleyse "lemor" deyiminin buradaki anlamı ne olabilir?

Mezriç Maggid'i "Vaydaber" (konuştu) kelimesini "lemor" kelimesi içine yerleştirmemiz gerektiğini söylüyor. On Emir'i (Aseret Dibrot -vaydaber kelimesi ile bağımlı) Ha"Şem'in kainatı yaratmakta kullandığı On Söylem'in (Asara Maamarot - lemor kelimesi ile bağımlı)içine yerleştirmek anlamında.

Dünya'nın ve Tora'nın iki ayrı alan olduğu şeklinde yanlış bir düşünceye kapılmamalıyız. Hiç bir zaman "Yahudlik ile ilgili şeyler yaptığım zaman, mesela dua ederken, Tora öğrenirke, mitzvaları uygularken Tora'nın dikte ettiği şekilde yapacağım ama dünyevi şeylerde mesela iş dünyasında, yemek yerken, içerken vs dünyanın dikte ettiği şekilde davranacağım" dememek lazım. Ha"Şem Tora'nın dikte ettiklerini dünyevi hayatımıza da getirmemiz ve o şekilde yaşamamız gerektiğini söylüyor. İş hayatımızda, yemek yerken veya içerken vs. Hatta konuştuğumuz zaman bile Tora'nın bizim yaşam şeklimiz, yolumuz olduğu anlaşılmalı.

Midraş bize Sinay dağında Tora verildiğinde daha evvelden geçerli olan "yukarda olanlar aşağıya, aşağıda olanlar da yukarıya gidemezler" prensibinin iptal edildiğini söylüyor. Atalarımız Tora verilmeden evvel de Tora öğreniyorlar ve mitzvaları uyguluyorlardı ancak bu mitzvalar fiziksel dünyayı etkilemiyorlardı. Yukarı ve aşağısı karışmıyordu, fizikselliğe kutsallık katılamıyordu. 

Bütün bunlar Tora'nın verilmesi ile değişti. Artık fizekselliğe kutsiyeti aşılayabiliyoruz, dünyevi ve kutsal tek olabiliyor.

Bu On Emir'in kendilerinden de açıkça belli oluyor zaten. Ha"Şem bize verdiği 613 mitzadan özellikle bu 10 mitzvayı kişisel olarak vermeyi seçti. Bu 10 emirin hepsinin kutsallık ile ilgili olması gerektiğini düşünebiliriz. Mesela "Ben sizin Tanrınızım veya Benden başka tanrıların olmayacak" gibi emirlerin yanında "katletmiyeceksin", "çalmayacaksın" gibi temel fiziksel yasakları da bu 10 emir içinde görüyoruz. Bunların yasak olması gerektiğini Ha"Şem bize söylemeseydi de anlayacaktık zaten. 

Ha"Şem'in "Tanrı'nın tekliği" ile "öldürmeyeceksin, çalmayacaksın"ı birlikte koymasından bizden de fiziksellik ile ruhaniliği birleştirmemizi istediğini anlıyoruz. Bu iki yönde de olmalı. Yukardaki aşağıya, aşağıdaki de yukardakine ulaşmalı. 

Öldürmenin ve çalmanın yanlış olduğunu hepimiz anlıyoruz ancak bu hareketlerden sadece bizim akıl ve mantığımıza uyduğu için kaçınmamız değil, Ha"Şem'in "Ben senin Tanrınım" sözlerini bu emirlerin içine de eklemiş olduğundan tutmamız, yani bunların Ha"Şem'in isteği olduklarından dolayı tutmamız doğru olan. Baş nedenimiz bu olmalı. Aynı şekilde de Tora'nın tüm mitzvalarını da aynı prensiple tutmalıyız. Ha"Şem'in isteği olduklarından dolayı. Bu şekilde yukarda olanı aşağıya çekmiş oluyoruz. 

Bunun yanında öldürmenin ve çalmanın yanlış olduğunu anlamak için bu emirlere ihtiyacı olanlar için de Ha"Şem bunu şimşek ve gök gürültüleri ile verdi. Başka şekilde anlamayacaklardı. Onlar da bu şekilde Ha"Şem'in yüceliğine ve Tekliğine odaklanmalılar. Bu da aşağıdakinin yukarıya çekilmesidir. 

Yukardaki ve aşağıdakini, fiziksellik ile ruhaniliği nasıl birleştirebiliriz? Mitzvalar yolu ile. Sinay'da aldığımız 613 mitzva Ha"Şem'in özünden gelmekteler, "Anohi" -"Ben" kelimesinin On Emir'in ilk sözü olduğu şeklinde. "Anohi" kelimesi Ha"Şem'in özünü ifade etmekte, tüm var oluşun, yaratılışın, tüm fiziksel ve ruhani var oluşun üstünde olan Ha"Şem'in özü. Bu Ha"Şem'in ne ismi ne de ifade yolu olan noktası. Var oluşun üstünde olduğu için de içinde tüm zıtlıkları da, yukarı ve aşağıyı, ruhani ile fizikselliği barındırabilir ve birleştirebilir. 

Bu yüzden de bizim mitzvalarımız bunu yapabiliyorlar, atalarımızın mitzvaları ise yapamıyorlardı. ön Emir'in verilmesi ile bizim mitzvalarımızın içine zıtlıkları birleştirebilen "Anohi"'nin, Ha"Şem'in özü, kuvveti enjekte edildi. 

Ha"Şem'in bunu yapmasının nedeni bizim asıl görevimizin bu dünyayı Ha"Şem'in meskeni haline getirmek olması. Fiziksel dünyaya kutsallığı aşılayarak dünyayı Ha"Şem'in mesken edinmesine hazırlamaktayız. 

Bu da On Emir'in ilk üç kelimesinde ima edilmekte: "Anohi - 4 harfli isim  (Şem Havaya)  Elokeha."

"Elokeha" ismi (Elokim - Elokeynu) şeklinde çoğul olarak kullanılabilen tek isimdir ve ayrıca iyelik (sahiplik) olarak ima edilebilen tek isimdir. Elokenu -- Tanrı'mız, Elokeha -- Tanrın vs. gibi. Bu da Ha"Şem'in bu dünyaya yaklaşımı ifade etmekte. Doğa'daki herşeyi belli bir şekilde var olabilmesini sağlayacak Tanrısallık ile aşılamış olması (Elokim -Doğa'yı ifade eder aynı zamanda). Bu isim aynı zamanda insanların bir şekilde bir anlam ile yaklaşabilecekleri, ilgi kurabilecekleri ismidir, bu yüzden de iyelik ekini almaya el verişlidir. (Doğa ile kendini ifade etmesi bize anlama olanağını veriyor.) Fiziksel dünyayı dolduran isim budur.Yani aşağıda bulunmakta.

4 harfli isim (Şem Havaya) ise kainatı sarar, tüm fiziksel limitlerin dışındadır. Havaya "haya - ove -yihye" (geçmiş - şimdi - gelecek) kelimelerinin tek kelime içine toplanmış şeklidir. Mekan ve zaman dışındadır. Yukarıdadır.

"Anohi" daha evvel açıkladığımız gibi her şeyin üstünde Ha"Şem'in özüdür. Tüm varoluşun, fiziksel veya ruhani, ötesindedir. Havaya'yı ve Elokeha"yı yani iki zıttı, yukarıyı ve aşağıyı birleştirebilir. 

Mitzvalarımız yolu ile bu ikisini birleştirmekte başarılı olmamız nasip olsun ve bu dünyayı Ha"Şem'e mesken edelim. Bu Maşiah'ı getirecek.

Yakında.

Şabat Şalom.






Related Posts with Thumbnails