shomer shabat

Salı, Şubat 21, 2017

REFORMASYON NEREDE İŞLEYEBİLİR?

bs"d


Bu resim Yahudiliği kültürel bir din olarak gören ve etnisite olarak gören iki ayrı dünya görüşünü yansitiyor.
Martin Buber ve Rabbi Binyamin (Bilin hangisi hangi görüşte)


Mustafa Akyol "Yahudilik İslam'a ne öğretebilir?" başlıklı makalesinde Yahudiliğin uğradığı refarmasyonu işliyor ve bunun İslam'a da uygulanması gerektiğini yazıyor.  Benim görüşüm İslam'a uygulama konusunda iki durumun birbiri ile karşılaştırılamayacağıdır. Ve kendisinin kopyalamak istediği "haskala" refarmasyonunun aslında Yahudi dünyasında sonuçta sessiz Holokost'u tetiklediğini üzüntü ile izliyoruz.

Bize dokunan bölümü hakkında düşüncelerim:

Çok yanlış bir yaklaşım ve verdiği örnekler ile alakalı olmayan bir felsefeden bahs ediliyor.
Dinler ve İdeolojiler reforme olur ve yaşamaya devam edebilirler.
Ama Yahudilik ne bir din ne de bir ideoloji olmadığı için reformasyon kimlik değişikliği yaratmak zorunda kaldı ve değişen kimlik ile ortaya çıkan Yahudilik olmadı.
Bunun yanında; İslam'ın uğraması gereken reformasyon pratikte gerçekleşebilecek bir şey değil. Bu konuya girmeyeceğim.

Yahudilik'te ise:

Eğer biz Tora'yı literal olarak uygulamaya kalksa idik en az onlar kadar vahşi bir görünüm sunacaktık. Ama ilk günden itibaren sistemin öyle işlemediği biliniyor. Belgelenmiş 1 episod yoktur ki "göze göz, dişe diş" literal olarak uygulanmış olsun.

Tora'yı kabul edip bir "millet" olduğumuz andan itibaren yazılı textin yanında ağızdan verilmiş ikinci bir Tora'nın da olduğu biliniyor.

Eğer daha sonra ortaya çıkan şartlar dolayısı ile yazıya dökülmüş "sözlü Tora"yı kabul etmeseydik bugüne varamazdık zaten. 

Bu yüzden o çok "inançlı" olduğunu söyleyen ve "ben sadece Tora'da yazılı olanı kabul ederim" diyenlerin dürüstce ne dediklerini düşünmeleri gerekiyor.

Bu konuda vakti olup -- [vakit yaratılır eğer dürüstçe değer verilirse] --  ve bilgilendikten sonra karar vermek isteyenler için şu seriyi dinlemelerini tavsiye ederim. (Ben 8inci bölümdeyim) 
Hiç bir bilgiye sahip olmadan elimizin tersi ile red ettiğimiz bu değerlerimizden bizi mahrum etmiş dönemin evlatlarıyız çoğumuz. 

Bunun ne kadar acı bir durum olduğunu gördükce insan kahr oluyor. Kaybolan yıllar, kaybolan nesiller.

Linkler hep İngilizce:


Related Posts with Thumbnails