shomer shabat

Cuma, Ocak 20, 2017

BATYA VE MOŞE ÜZERİNE

bs"d



Uzun bir aradan sonra bu hafta okuyacağımız Şemot Peraşa'sından Rabbi Wallerstein'dan duyduğum bir dvar Tora:

Paro'nun tüm İbranilerin erkek bebeklerinin Nil nehrine atılıp öldürülmesi emri sonrası annesi ve babası tarafından 3 ay saklandıktan sonra çaresizlik ile Nil nehrine bir sepet içinde bırakılan Mose'nin ağlayışını duyan Batya (Paro'nun kızı) nehirden çıkarttığı sepeti açtığında içinde bir bebek görür. Tora bize bu episodu 1 cümle ile anlatıyor:
וַתִּפְתַּח וַתִּרְאֵהוּ אֶת-הַיֶּלֶד, וְהִנֵּה-נַעַר בֹּכֶה; וַתַּחְמֹל עָלָיו--וַתֹּאמֶר, מִיַּלְדֵי הָעִבְרִים זֶה.
Benim tercümem ile:
[Batya sepeti] acar ve bebeği (yeled) görür, ve işte genç (naar) ağlıyor, ona acır ve bu İbranilerden bir bebek der.

Tora kullandığı kelimeleri seçmekte çok dikkatlidir.
Neden burada önce bebek (çocuk) ve sonra genç ağlıyor demekte?
Bilgelerimizden gelen bir açıklamaya göre:
Evet Batya sepeti açınca içinde bebeği buluyor ve aynı zamanda kıyıda ne olup bittiğini izlemekte olan bir başka çocuk (naar) daha vardır ve ağlamakta. Kimdir bu çocuk?
Moşe'nin ağbisi Aaron.
Batya işte bu ağlamakta olan çocuğu (naar) görünce sepetteki bebeğin İbranilerden olduğunu anlıyor.
Düşünün Mısır'da esaret altındaki bu ulusun bir ferdini Prenses kurtarıyor ve evinde tüm lüksler ile büyütecek. En iyi gıdalarla beslenecek, en iyi okullarda okuyacak, en muhteşem saraylarda yaşayacak en lüks arabalarla gezecek, taillere gidecek.
Bundan daha güzeli olabilir mi?
İşte burada Batya ağlayan Aaron'u görünce bu bebeğin Ibraniler'den, Yahudiler'den olduğunu anlıyor.
Evet Aaron kardeşinin yukarda sayılan en iyi koşullarda büyüyeceğini biliyor ama bunun karşılığında neleri kaybettiğini de görüyor.
Hepimiz maalesef asimile olan, karışık evliliklere giden kardeşlerimizi görüyoruz ve bazen buna kendimizce sevinecek noktalar bulmaya çalışıyoruz. Eh işte en iyi hayatı yaşayacak, iyi şartlar için bazı şeylerden vaz geçmek lazım gibilerden kendi kendimizi avutacak, kandıracak nedenler yaratmayı biliyoruz.
Ama Aaron ağlıyordu.
Her sabah söylediğimiz bir Beraha vardır. Baruh şe lo asani goy. 
Bilgelerimiz bu Beraha'yı söylerken kendi görüşmüz ile en çok değer verdiğimiz bir goyu düşünmemiz gerektiğini söylerler. Bazıları bunu ırkçılık olarak görürler ama bu işte Aaron'un neden ağladığını anlayabilmek ile başlıyor.

Batya bunu anlamıştı.
Kendi kardeşinin asimilasyon tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını görüp göz yaşı döken, içi yanan sadece Yahudi olabilir.
Sepetteki bebeğin de Yahudilerin (İbranilerin) bir bebeği olduğunu Aaron'un göz yaşı dökmesi ile anlamıştı Batya.
Ve tüm bu bilgisine rağmen ve babasının emrine rağmen bu bebeği kurtaması yüzünden de Ha'Şem ona Bat-Ya (Ha'Şem'in kızı) ismini verir.

Şabat Şalom

Related Posts with Thumbnails